Türkiye’de Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar İçin Etkili Bir Risk Değerlendirme Sisteminin Geliştirilmesi Projesi’ kapanış töreni programı düzenlendi. Programda katılan Adalet Bakan Yardımcısı Selahaddin Menteş, "Oluşturulan adalet sisteminin güçlü ve sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ancak toplumda güven duygusunun sağlanmasıyla mümkün olacaktır" dedi.

Türkiye’de Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar İçin Etkili Bir Risk Değerlendirme Sisteminin Geliştirilmesi Projesi’ kapanış töreni programı düzenlendi. Avrupa Birliği ve UNICEF’in de destekleriyle gerçekleşen projenin kapanış programına katılan Adalet Bakan Yardımcısı Selahaddin Menteş, "Çocuk geleceğimizin teminatıdır. Bir ülkenin çocuklarına bakmak o ülkenin geleceğine bakmaktır. Adalet sisteminde çocuklar sadece kanundaki tabiriyle suça sürüklenen ya da hükümlü olarak yer almamaktadır. Çoğu zaman bir suçun mağduru veya tanığı gibi farklı sıfatlarla da karşımıza çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Oluşturulan adalet sisteminin güçlü ve sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ancak toplumda güven duygusunun sağlanmasıyla mümkün olacaktır"

"Adalet sistemimizde çocuklarla ilgili olarak 2000’li yıllardan itibaren önemli adımlar atılmış ve en temel kanunlardan başlayarak mevzuatımız neredeyse tümden değiştirilmiştir" diyen Menteş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ceza evlerimizde, denetimli serbestlik birimlerimizde ve mahkemelerimizde psikolog, sosyal hizmet uzmanı, öğretmen ve sosyologların istihdamı sağlanmıştır. Bu çalışmalarda hedefimiz çocuğu adalet sisteminde görünür kılmak ona daha etkili dokunabilmek olmuştur. Geldiğimiz noktada ceza adalet ve infaz sistemimizde iyileştirme yeniden toplumla bütünleşme ve suça yönelik önleyici tedbirler kazanmış ve kamusal cezalarla toplum esaslı tedbirler uygulamaya konmuştur. Tüm bu gelişmeler ve birikimler neticesinde görülen odur ki; ceza yargılamasında olduğu gibi ceza infaz sisteminde de onarıcılık, tazmin edicilik, yeniden toplumsal katılım, infaz sistemimizin temel parçası haline gelmiştir. Adalet hizmetleri alanı da hizmet üretmek ve uygulamakla sorumlu olan bakanlığımız, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerini en temel misyon olarak kabul etmiştir. Oluşturulan adalet sisteminin güçlü ve sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ancak toplumda güven duygusunun sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Güven duyulan bir adalet sistemi, insan hakları ve demokrasinin de teminatını oluşturmaktadır. Bu kapsamda yargının daha etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli tüm adımlar atılarak güven veren bir adalet sisteminin oluşması bakanlığımızın en temel misyonudur."

"Özellikle çocuğun temas ettiği her noktada etkili bir şekilde var olabilmemiz için çalışmalarımızın birden çok kurumla iş birliği içerisinde gerçekleşmesi gerektiğinin bilinciyle hareket ediyoruz"

Projenin denetimli serbestlik altında bulunan çocuklara yönelik gerçekleşen toplum temelli hizmetlerin güçlendirilmesi gereksinimi çerçevesinde hayata geçirildiğini belirten Menteş, "Bakanlığımızın çağdaş adalet sistemine kavuşmasının em önemli örneklerinden biri de 2005 yılından bu yanda ceza adalet sistemimizin artık vazgeçilmez bir parçası olan denetimli serbestlik sistemidir. Bu sistem on yılı aşkın süredir hükümlülerin cezalarının toplum içerisindeki infazında denetim ve takiplerinin yapılmasında eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla topluma uyum becerilerinin geliştirilmesinde önemli göreler yerine getirmekte, uygulama alanıyla günden güne genişlemektedir. Bu sistem içerisinde son dönemde üzerinde özenle durduğumuz diğer bir konu da haklarında denetimli serbestlik kararı verilmiş olunan çocuklara ihtiyaçları doğrultusunda daha etkili programları uygulamak olmuştur. Bu tür anlayış ve değişiklikleri sadece kanuni düzenlemelerle gerçekleştiremeyiz. Özellikle çocuğun temas ettiği her noktada etkili bir şekilde var olabilmemiz için çalışmalarımızın birden çok kurumla iş birliği içerisinde gerçekleşmesi gerektiğinin bilinciyle hareket ediyoruz. Bu proje, denetimli serbestlik altında bulunan çocuklara yönelik gerçekleşen toplum temelli hizmetlerin güçlendirilmesi gereksinimi çerçevesinde hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda çocuklara yönelik gerçekleştirilmiş projeler, mevzuat anlamında yapılacak düzenlemelerin gerçek anlamda hayat bulmasını sağlayacak hatta buları daha da öteye götürerek yeni fikirlerin doğmasına, bunların tüm ceza infaz sistemi yapılarına nüfuz etmesini sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

Cezaevleri Genel Müdürü Şaban Yılmaz da, "3 yıllık uygulama süresine yayılan Denge projesinin başarıyla tamamlandığı görmekten büyük memnuniyet duymaktayız. Uluslararası projelerin infaz sistemimize olumlu katkılar sağladığını bizzat gözlemliyoruz. Ceza infaz kurumlarından ibaret olmayıp, denetimli serbestlik bu sistemin önemli bileşenidir. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle infaz sadece hukukçuların işi olmayıp, çok unsurlu bir yaklaşım haline gelmiştir. Türk ceza infaz sistemi dünya ölçeğinde mevcut modern sistemlerin gerisinde olmayıp, bilakis daha da ilerisine geçmeyi hedeflemektedir" açıklamasında bulundu.

"Denetimli serbestlik müdürlükleri idarecileri ve infaz koruma memurlarından oluşan 240 kişiye pilot uygulama öncesi bilgilendirme semineri verilmiştir"

Yılmaz, 33 denetimli serbestlik uzmanına proje danışmanı akademisyenleri tarafından eğitici eğitim verildiğini ve bu eğiticiler tarafından da yaklaşık 510 denetimli serbestlik uzmanına eğitimler verildiğini belirterek, "Denetimli serbestlik müdürlükleri idarecileri ve infaz koruma memurlarından oluşan 240 kişiye pilot uygulama öncesi bilgilendirme semineri verilmiştir. Proje danışmanları tarafından 25 denetimli serbestlik idarecisi ve 95 infaz kurumu memuruna suça sürüklenen çocuğa yaklaşım eğitimi verilmiştir. Gerek ceza infaz kurumlarımızda gerekse denetimli serbestlik müdürlüklerimizde çocukların ihtiyaçlarını titizlikle değerlendirmeye ve bu kapsamda yürütülecek tüm çalışmaları özenle yürütmeye devam edeceğiz" değerlendirmelerinde bulundu.