TEKİRDAĞ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, adı sözde Yurtta Sulh Konseyince hazırlanan listede "Tekirdağ sıkıyönetim komutanı" olarak geçen eski Çorlu 105. Topçu Alay Komutanı Samettin Öremiş, hakim karşısına çıktı.

Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan duruşmada, Öremiş, avukatları Numan Dalyancı, Erkan İncirlioğlu ve tanıklar Mehmet Dilörtmez, Osman Sıkan ile Ali Bolat hazır bulundu.

Sanığın kimlik tespitinin ardından, hakkında hazırlanan 42 sayfalık iddianame okundu, ardından savunmasına geçildi.

"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasına engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından yargılanan Öremiş, isnat edilen suçlamaları reddetti.

Sanık Öremiş, 15 Temmuz günü alaya eski 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan'ın emri ile geldiğini öne sürerek, darbe bildirisinde sıkıyönetim komutanı listesinde isminin bulunmasına ilişkin bilgisi, imzası ve onayı olmadığını savundu.

Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren Mehmet Dilörtmez, Çorlu 105. Topçu Alay Komutanlığı'nda Alay Personel Kısım Amiri olarak görev yaptığını, rütbesinin o dönem yarbay olduğunu ancak şu an albaylığa terfi ettiğini anlattı.

Öremiş'in, 15 Temmuz günü alaydaki görevini Albay Ali Bolat'a devrettiğini aktaran Dilörtmez, "Ben o gün alayda nöbetçiydim. Olay için Alay Komutanı Ali Bolat'ı aradım ama ulaşamadım. Ondan sonra sırayla tabur komutanlarını aradım. Tabur komutanları arasında ulaşamadıklarım da olunca toplu mesaj attım. Ben o gün Samettin Öremiş'i aramadım, mesaj da atmadım, çünkü görevini devretmişti. Ancak o gün alaya geldi. Sıkıyönetim komutanı olduğunu duyduğunda çok şaşırmıştı. 'Benim generalliğimi yakmak istiyorlar' dedi. Ben Öremiş'in darbeyi destekleyecek bir eylemine ve konuşmasına şahit olmadım." diye konuştu.

Tanık Osman Sıkan ise yüzbaşı rütbesinde olduğunu, darbe girişimi günü de alayda nöbetçi olduğunu belirterek, "Nöbetçi amirimiz Mehmet Dilörtmez, sıkıyönetim ilan edildiğini, askerlerimi kaldırmamı, yoklama almamı, rütbeli askerlerimi de çağırmamı istedi. Askerleri uyandırdım, ancak onlara silah ve mühimmat vermedim. Onları yemekhaneye gönderdim. Darbe teşebbüsünün olduğu zaman da sanık Öremiş'i görmedim. Ayrıca sanığın sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildiğinden haberim yoktu." ifadesini kullandı.

Bir diğer tanık emekli Albay Ali Bolat da ise sıkıyönetim ilan edildiğini kısım amiri tarafından cep telefonuna atılan bir mesaj ile öğrendiğini dile getirdi.

Kışlaya geldiğinde Öremiş'in Alay Komutanlığı makamında olduğunu aktaran Bolat, "Sürekli telefonla konuşuyordu. Heyecanlı bir hali vardı. Ancak darbeye bizi sevk edecek hiç bir emir ve talimat vermedi. Komutanlık yetkisinin bende olduğunu söyledi. Kendisinin 5. Kolordu Komutanı Alparslan Erdoğan'ın emri üzerine çıkabilecek olumsuzlukları önlemek amacıyla gönderildiğini söyledi." ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, yurt dışında görev yapan tanıkların dönmesinin beklenmesini, tanık beyanlarında adı geçen Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan'ın tanık olarak dinlenmesini, mahiyeti, delil durumu yüklenen suçun CMK 100. maddesinde sayılan suçlardan olması, kuvvetli suç şüphesi barındırdığı şüphesiyle sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.

Mahkeme heyeti, Öremiş'in tutukluluğunun devamına ve Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan'ın tanık sıfatı ile dinlenmesine karar verdi.

Duruşma, 23 Ocak tarihine ertelendi.