KAYSERİ (AA) - Kayseri'de, 2016'da çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsüne patlayıcı yüklü araçla düzenlenen ve 15 askerin şehit olduğu, 54 askerin yaralandığı terör saldırısıyla ilgili 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, yoğun katılım nedeniyle Kayseri Adliyesi konferans salonuna alındı.

Duruşmada, tutuklu sanıklar Kenan Çiçek, Ekrem Uğur, Mehmet Oluk ve Ümit Kepir, başka suçtan tutuklu Abdullah Akbıyık, tutuksuz yargılanan Murat T. ve Serkan A. ile avukatları ve bazı maktul yakını müştekiler hazır bulundu.

Sanıklardan terör saldırısının planlayıcılarından olduğu öne sürülen Çiçek, yeminli tercüman eşliğinde Kürtçe verdiği ifadesinde, hakkındaki iddiaları kabul etmedi.

Sanıklardan 4'ünü tanıdığını belirten Çiçek, Diyarbakır'da hasarlı araç alım satım işi yaptığını ve firari Ferhat Tekiner'in de ortağı olduğunu söyledi.

Olay öncesinde Tekiner'in, bir müşterisi için Adana'dan araç çalmalarını istediğini iddia eden Çiçek, şöyle konuştu:

"Kendisi aracı çalacaktı, benden de önceden Adana'da yaşadığım ve burayı iyi bildiğim için yardım istiyordu. 8 Aralık 2016'da eşim, 2 çocuğum ve ortağımla Adana'ya gittik. Eşim ve çocuklarımı burada bulunan akrabalarımıza bıraktık, ben ve Tekiner ise başka bir yakınımızda kaldık. Çalıntı aracı bizden isteyen Kasım Yıldırımçakar'ı (Kayseri'deki patlamayı gerçekleştiren canlı bomba) ilk burada gördüm. Bizden gri renkli, benzinli ve modeli 2000'in üzerinde olan bir araç isteniyordu. Üç gün aracı Adana'da aradık ama bulamadık. Sonradan anladım ki bunlar önceden bir ruhsat hazırlamışlar ve ona göre bir araç bakıyorlar."

Tekiner ile Yıldırımçakar'ın 10 Aralık'ta aracın teslimi için anlaştıklarını anlatan Çiçek, Yıldırımçakar'ı ilk defa burada gördüğünü savundu.

Adana'da araç çalamadıkları için üniversite öğrencisi olarak tanıttıkları Yıldırımçakar'ı daha önceden tanıdığı arkadaşları tutuklu sanıklar Ekrem Uğur ve Ümit Kepir'in evinde misafir ettiğini öne süren Çiçek, ortağı Tekiner'in Şanlıurfa'dan çaldığı aracı Adana'ya getirdiğini bildirdi.

Çiçek, aracı patlamadan bir gün önce Yıldırımçakar'a teslim ettiklerini, patlama günü Diyarbakır'da olduğunu ve 20 Aralık'ta burada gözaltına alındığını dile getirdi.

Daha önce Kayseri'ye hiç gelmediğini, hayatında ilk kez, gözaltına alındıktan sonra polislerce kente getirildiğini ve burada Yıldırımçakar'ın fotoğrafının kendisine gösterildiğini kaydeden Çiçek, bunun üzerine patlamayı Yıldırımçakar'ın yaptığını anladığını ileri sürdü.

Olay tarihinden önce Kayseri'ye gelerek keşif yaptığı ve krokiler hazırladığı iddialarını da reddeden Çiçek, şunları söyledi:

"Yıldırımçakar'ı ilk gördüğünde belinde silah ve cebinde bir harita vardı. Daha önce çizilmiş bir haritaydı. Sadece bana söylediği yerleri işaretledim ve yazdım. Tahminimce elinde bulunan tabletten bakıp bana söylüyordu. Araba işi için Diyarbakır'da bin avro, bu iş bittikten sonra da 4 bin avro aldık. Parayı ortağımla aramızda paylaştık. Parayı aldıktan sonra ortağım Tekiner'e, Yıldımıçakar'daki el yazım bulunan haritayı alıp almadığını sordum çünkü benim için o paradan daha değerliydi. Ortağım da Yıldırımçakar'ın işini tamamlayıncaya kadar, kendini güvenceye alıncaya kadar kağıdı vermeyeceğini, işini tamamladıktan sonra vereceğini söylediğini aktardı."

Başka suçtan tutuklu bulunan Akbıyık ise iddiaları reddetti.

"Sahtekar olabilirim, dolandırıcı olabilirim, sahtecilik yapmış olabilirim ama böyle bir plaka bastırmadım." diyen Akbıyık, "Sanıklardan sadece Murat Talan'ı tanırım. Kendisi orijinal plaka bastırıyor. Daha önce kendisine 7-8 plaka bastırdım ama hepsi İstanbul plakalıydı. İstanbul plakası dışında plaka bastırmadım, 71 plaka bastırmadım." diye konuştu.

Duruşmaya, öğleden sonra devam edilecek.