İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi ile Esenler Birlik Köprüsü'ndeki olaylarda 5 kişinin şehit olmasıyla ilgili, aralarında tankın içinden çıkan eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın da bulunduğu 23'ü tutuklu 67 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu'nda yapılan duruşmaya, 19 tutuklu sanık ile taraf avukatları ve müştekiler katıldı.

Duruşmada beyanda bulunan müşteki Vahide Şefkatlioğlu, 15 Temmuz'da evdeyken bir yakınının araması üzerine darbeden haberdar olduğunu ve eşi Mehmet Şefik Şefkatlioğlu'nun dışarı çıktığını anlattı.

Ellerinde sadece bayrak olduğunu, başka bir şey bulunmadığını anlatan Şefkatlioğlu, şöyle konuştu:

"Bir de imanımız vardı. Tankın üzerinden ateş ediliyordu, tank üzerimize doğru geldi. Sağa sola doğru koşmaya başladık. Daha sonra 'ablayı kurtaralım' sözlerini duydum. Beni hastaneye kaldırmışlar. Üç ay yoğun bakımda kaldım. Sol bacağım dizimin üstünden kesildi, sağ bacağımda doku kaybı var. Elimi 8 ay hissetmedim. Eşimin öldüğünden haberim yoktu. 11 ay sonra mezarını gördüm. Eşimin öldüğü gün benim çocuğumun doğum günüydü. Doğum gününü babasız kutladı. Bizim çocuklarımız babasız kaldı, birçok kişinin çocukları babasız kaldı. Benim kardeşim asker ve ülkesini kurtarmak için Afrin'e gidiyor. Eşim şehit, ben gazi oldum, (sanıkları işaret ederek) sizler hain oldunuz. 250 şehidin, gazilerin hesabını kim verecek? Bunlar (sanıklar) vermeyecekse kim verecek? İdam istiyorum. Üç kuruş paraya vatanı satıyorsunuz. Vatan parayla satılır mı? Bayrağımızı indirmeyeceğiz, ezanlarımızı dindirmeyeceğiz. Sonuna kadar davacıyım. Ölmek var, dönmek yok."

Müşteki Rıfat Kaya, şerefi, namusu ve vatanını korumak için 15 Temmuz'da dışarı çıktığını ve Esenler'de tankın direkt üzerine sürüldüğünü söyledi. Tanktan kaçarak kurtulduğunu aktaran Kaya, tankın insanları ezdiğini gördüğünü belirterek, "Bir kedinin ezildiğini görmeyen ben, insanların ezildiğini gördüm. Bu durum psikolojimi bozdu." dedi.

Müşteki Sait Taşçı'nın ise beyanında, Mehmet Şefik Şefkatlioğlu'nun ölüm anını anlatması üzerine duruşma salonunda bulunan eşi Vahide Şefkatlioğlu fenalık geçirdi. Kısa bir ara verildikten sonra duruşmaya devam edildi.

Daha sonra, tutuksuz sanıkların, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla savunmasının alınmasına geçildi. Tutuksuz sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ali Büyüközdemir ile Başbakanlık avukatı Ahmet Furkan Kayan katılım talebinde bulundu.


- Bir başka dosya birleştirildi

Mahkeme başkanı, darbe girişimi sırasında zarar gören müşteki Durmuş Top'un şikayetiyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tutuklu sanıklar İdris Yeter, Maksut Keleşoğlu, Serdar Değirmendere, Ömer Kalın ve Fatih Sönmez hakkında dosya hazırlandığını ve bu davayla birleştirildiğini söyledi.

Mahkeme heyeti tarafından bu dosya kapsamında, savunma yapmak için sanıklara süre verilmesine karar verildi.

Duruşma, yarına ertelendi.


- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal edilmesine teşebbüs eden ve aralarında tankın içinden çıkan eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı, yine olay tarihinde Edirne Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olup İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası çevresinde bulunduğu tespit edilen eski Emniyet Müdürü İsmail Uğuz'un yanı sıra Yarbaylar Osman Akkaya ve Fatih Sönmez'in de bulunduğu 23 rütbeli asker ile 44 er "sanık" sıfatıyla bulunuyor.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve 73 kişinin "müşteki" ve 14 kişinin "mağdur" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, darbe girişimi sırasında rütbeli askeri personel sanık Ömer Kalın'ın kullandığı tankı, duran araçların ve vatandaşların üzerine sürmesi sonucu Hüseyin Kısa, Muhammet Aksu, Mehmet Şefik Şefkatlioğlu ve Türkmen Tekin'in şehit oldukları anlatılıyor.

Ahmet Kocabay'ın ise sanık Yarbay Fatih Sönmez tarafından silahla vurularak şehit edildiği belirtilen iddianamede, her iki bölgede çıkan olaylarda 30 kişinin de yaralandığı ifade ediliyor.

İddianamede, yapılan araştırmalarda örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı belirlenen eski 4. sınıf Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın üzerinde 1 dolarlık banknot bulunduğu vurgulanıyor.

Aynacı'nın kullandığı telefon hattındaki görüşmeler incelendiğinde 15 Temmuz'da başka dosyadan tutuklu eski İstanbul Jandarma Komutanı Albay Gürcan Sercan ile bu dosyanın sanıklarından Osman Akkaya ve bazı askerlerle birçok kez telefon görüşmesi yaptığı belirtiliyor.

Sanık Aynacı'nın cep telefonu baz bilgisine göre, 15 Temmuz'da saat 20.00 sıralarında Küçükçekmece'deki ikametinde olduğu ve 20.14'te aktif görevde olan bir uzman çavuş tarafından arandıktan sonra ikametinden ayrıldığı belirtilen iddianamede, sanığın, eski Albay Gürcan Sercan'la saat 22.49'da görüşme yaptıktan sonra Küçükçekmece'den ayrılarak İl Emniyet Müdürlüğü'nün bulunduğu Vatan Caddesi'ne hareket ettiği anlatılıyor.


- İstenen cezalar

İddianamede, tüm sanıklar hakkında ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanıklardan Mithat Aynacı hakkında ayrıca "kasten öldürmeye teşebbüs", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 30 yıldan 55 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, kullandığı tankla 4 kişiyi ezerek ölümüne yol açtığı gerekçesiyle sanık Ömer Kalın'ın "kasten öldürme'', kasten yaralama'', ''mala zarar verme'' suçlarından 4 kez müebbet ile 529 yıldan 990 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

Maktul Ahmet Kocabay'ın silahla vurularak şehit edilmesi ve diğer maktullerin ölümünden sorumlu tutulan sanık Yarbay Fatih Sönmez hakkında ayrıca "kasten öldürmeye azmettirme" suçundan 5 kez müebbet ve "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama", "hakaret", "tehdit", "mala zarar verme" suçlarından 559 yıldan 1030 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, "ana darbe davası"nın sanıklarından eski Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit'in kendisine İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinin işgal edilmesi talimatı verdiği belirten dönemin 66. Mekanize Piyade Tugayı'nda Kurmay Başkan Vekili Yarbay Osman Akkaya hakkında da ayrıca ''kasten yaralama", "kasten öldürmeye teşebbüs", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 113 yıldan 256 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, diğer bazı sanıkların da yine benzer suçlardan 13,5 yıl ila 990 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.