ANKARA (AA) - Kamuoyunda kumpas davaları olarak bilinen Ergenekon, Balyoz, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) gibi dava dosyalarında savcı olarak görev yapan eski Yargıtay Üyesi Mehmet Murat Yönder hakim karşısına çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, sanık Yönder ile avukatı ve yakınları katıldı.

Duruşmada sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu. İddianamede sanığın örgüt tarafından özel yetkili savcı yapıldığı, kamuoyunda kumpas davaları olarak bilinen Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, ÇYDD gibi davaların soruşturma süreçlerini yürüttüğü ifade edildi.

Sanığın, uydurma delillerle basit olayları abartarak gece gözaltıları dahil tutuklama yapılması gibi haksız ve adil olmayan işlemleri yapan ekip içinde yer aldığı, örgüt talimatıyla Yargıtaya üye seçildiği, üye seçildikten sonra da FETÖ mensuplarıyla bir araya gelerek toplantılara katıldığı belirtildi.

Savunma için söz verilen Yönder, usul itirazlarını dile getirdi.

Darbe girişimini kınayan Yönder, teşebbüsün ardından gözaltına alınan yüksek yargı mensuplarına ilişkin listelerin 2013'te eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile bazı yargı mensuplarınca hazırlandığının Erdem tarafından belirtildiğini hatırlattı.

Erdem'in bu listeleri hazırlamak için düzenlediği toplantılara şu anki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Başsavcıvekilinin de katıldığını öne süren Yönder, bu nedenle hakkında düzenlenen iddianamenin usulsüz olduğunu iddia etti.

İddianamede örgüt tarafından özel yetkili savcı olarak görevlendirilip Ergenekon, Balyoz, ÇYDD gibi soruşturmalarda sahte delil üreterek haksız ve hukuksuz uygulamaların içinde yer aldığının ileri sürüldüğü ifade eden Yönder, iddianamenin bu dosyalar incelenmeden hazırlandığını savundu.

Sahtecilik, delil üretilmesi, basın yoluyla şüphelilerin linç ettirilmesi gibi iddialara ilişkin somut verilerin iddianameye konulmadığını öne süren Yönder, ByLock kullandığının iddia edildiğini ancak program içeriklerine ilişkin bilgi ve belgelerin de iddianamede bulunmadığını kaydetti.

Sanık Yönder, atılı suçların görev suçu kapsamında olduğunu, bu nedenle dosyanın görevsizlik kararı verilerek Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istedi.

Yönder, bu konuda bir karar verildikten sonra savunmasına devam edeceğini söylemesi üzerine duruşmaya ara verildi. Aranın ardından heyet, görevsizlik talebini reddetti.

Ara kararın ardından savunmasına devam eden Yönder, silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ve aleyhindeki tanık ifadelerini reddetti. Yönder, "Her zaman demokrasiden, hukuktan yana oldum. 15 Temmuz gibi darbe girişimlerini her zaman lanetledim. Bu menfur darbe girişimine katılanların doğru şekilde tespit edilip hak ettikleri cezayı almalarını bekliyorum." dedi.

Darbe girişiminin yaşandığı gün Mersin'de tatilde olduğunu, teşebbüsü televizyondan öğrendiğini iddia eden Yönder, hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını da yine basından öğrendiğini söyledi. Bu nedenle Ankara'ya dönmeye karar verdiğini anlatan Yönder, "Yakınlarım yüklü paralarla kredi kartları ve bir araçla geldiler, kaçmamı teklif ettiler. İstemedim, evime döndüm, polisleri bekledim." diye konuştu.

Tahliyesini isteyen Yönder'in savunmasını bugün tamamlayamayacağını belirtmesi üzerine heyet duruşmayı bitirerek bir sonraki celse savunmaya devam etmesi için sanığa süre verdi.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamını, duruşmanın 26 Eylül'e bırakılmasını kararlaştırdı.

- Firari Öz ile çalıştı

Firari eski savcı Zekeriya Öz ile Ergenekon soruşturmasını yürüten Yönder, soruşturma kapsamına ÇYDD'yi sokarak, derneğin Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın İstanbul'daki evinde sabaha karşı arama yaptırmıştı.

Saylan'ın kanser hastası olması nedeniyle arama ve gözaltı işlemleri kamuoyunda tepkilere neden olmuştu.