TRABLUS (AA) - Lübnanlılar, ramazanın son cuması ziyarete açılan, 34. Osmanlı padişahı Sultan 2. Abdulhamid Han zamanında hediye edilen Peygamber Efendimiz'in Sakal-ı Şerif'ine büyük ilgi gösteriyor.
Trablus kentindeki El-Mansur el-Kebir Camii, Peygamber Efendimizin Sakal-ı Şerif'ini ziyaret için genç, yaşlı ve kadınların yer aldığı grupların akınına uğradı.
Trablus Müftüsü Şeyh Malik eş-Şaar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Topkapı Sarayı'ndaki kutsal emanetler bölümünde muhafaza edilen Sakal-ı Şerif'in Osmanlı Devleti tarafından saf altın bir kutu içine konarak zamanın paşalarından biriyle özel bir askeri fırkateyn eşliğinde Trablus'ta hilafete sadık Müslüman halka gönderildiğini belirtti.
Müftü Şaar, fırkateynin Trablus limanına ulaşmasının ardından Osmanlı paşasının içinde Sakal-ı Şerif'in bulunduğu kutuyla birlikte halkın sevinç tezahüratları eşliğinde indiğini, dönemin Trablus Müftüsü Şeyh Hüseyin el-Cisr'in kutuyu alarak El-Mansur el-Kebir Camii'ne kadar başında taşıdığını kaydetti.
Lübnanlı tarihçi Ömer Abdusselam Tedmuri de Trablus halkının, her yıl olduğu gibi bu yıl da (Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye'yi kapsayan) Bilad'üş-Şam'ın diğer şehirlerinden farklı olarak ramazanı peygamberimizin Sakal-ı Şerif'ini ziyaret ederek kutladığını ifade etti.
Tedmuri, Sakal-ı Şerif'in Trablus'a hicri 1309, miladi 1890 tarihinde ulaştığını dile getirdi.
Ziyaretçilerden Lübnanlı Fatma el-Cemel ise "Merhum Sultan Abdulhamid Han'ın bize hediye ettiği Sakal'ı Şerif'i ziyaret için sürekli geliyoruz." dedi.
En değerli ve kıymetli hediye diye nitelendirdiği Sakal'ı Şerif'i kendilerine hediye ettiği için 2. Abdulhamid'e teşekkür eden Cemel, Sakal'ı Şerif'i görünce duygularını ifade edemeyecek derecede etkilendi.
Her yıl ramazan ayının son cuması ziyarete açılan Sakal-ı Şerif'in bulunduğu kısımda ramazan ayı boyunca ikindi namazını müteakip Kur'an-ı Kerim okunuyor. Ramazanın 29'uncu günü kentin müftüsü ve önde gelen alimlerin katılımıyla Kur'an-ı Kerim hatmi tamamlanıyor.
Trablus halkının, 1889'da Et-Tuffahi ismiyle bilinen camiyi restore ederek El-Hamidi adını verdiği ve 2. Abdulhamid'den camiye imam atamasını talep ettiği belirtiliyor.
