BUDAPEŞTE (AA) - Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Macar asıllı Amerikalı iş adamı George Soros'un, Macaristan'ın cezalandırılması için Brüksel'de görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısına katılan Szijjarto, Macar Haber Ajansına (MTI) yaptığı açıklamada, Soros'un, ülkesinde 8 Nisan'da düzenlenen genel seçim sonuçlarını kabul etmediğini ve Macaristan'ın cezalandırılması için girişimlerde bulunduğunu öne sürdü.

Macarların seçimde göçe karşı çıkan ve Macarların güvenliğini ön plana çıkaran Macar Yurttaş Partisini (Fidesz) desteklediğini savunan Szijjarto, ''George Soros, Macaristan'daki seçim sonuçlarını kabul etmek istemiyor. Soros, Brüksel'de AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile görüşüyor. Her ikisi de aşırı derecede göçmen taraftarı ve Macar hükümetinin göçmen politikasının düşmanları.'' diye konuştu.

- Fidesz-KDNP koalisyonu oyların yüzde 49'unu aldı

Seçim sonuçlarına göre, iktidardaki Fidesz (Macar Yurttaş Birliği) ve Hristiyan Demokratik Halk Partisi (KDNP) koalisyonu oyların yüzde 49'unu, Jobbik yüzde 19'unu, Macaristan Sosyalist Parti - Macaristan için Diyalog Partisi (PM) yüzde 11'ini, Yeşiller Partisi (LMP) yüzde 7'sini, Demokratik Koalisyonu ise yüzde 5'ini alarak mecliste temsil hakkı kazanmıştı.

- Seçimin ana konusu sığınmacılar ve İslam

Nüfusunun sadece yüzde 0,2'sini Müslümanların oluşturduğu Macaristan'da seçim kampanyalarının ana konusu sığınmacılar ve İslam oldu.

Başbakan Viktor Orban başta olmak üzere birçok hükümet yetkilisi, Avrupa'nın sığınmacılar tarafından istila edildiğini, kiliselerin kapatılarak yerlerine camilerin açıldığını, sığınmacıların yaşadıkları bölgelerde kendi kanunlarını yürürlüğe koyduğunu ileri sürmüştü.

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Direktörü (ODIHR) Douglas Wake, Macaristan'da yapılan genel seçimlerin "yabancı düşmanı söylemler ve korku havası içinde geçtiğini" belirtmiş, ''Seçmenler birçok aday arasından tercihte bulunabilmesine rağmen korku havası, yabancı düşmanı söylemler, medyanın tek taraflılığı ve şeffaf olmayan kampanya finansmanı gerçek anlamda siyasi tartışma fırsatını sınırlandırdı.'' açıklamasını yapmıştı.