ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan "Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı'da İstihbarat" adlı kitapta, Osmanlı dönemindeki istihbarat olayları tarihi belgeler ışığında derlendi.

Devlet Arşivleri Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Ünal'ın proje yöneticiliğinde yayımlanan kitapta, 138 başlık altında, Genel Müdürlük bünyesindeki Osmanlı Arşivi'nden seçilen 15. yüzyıldan, 20. yüzyıla kadar çeşitli istihbarat olaylarının anlatıldığı 153 tarihi belge kullanıldı.

Osmanlı dönemindeki istihbarat olaylarının daha iyi anlaşılabilmesi için belgelerin kronolojik olarak sıralandığı kitapta, özellikle 18. yüzyıl ve sonrası belgelerde mümkün olduğunca yalın bir yazım dili kullanılması dikkati çekiyor.

Genel Müdür Ünal kitabın ön sözünde, kitabın içeriğindeki belgelere ilişkin bilgi vererek, istihbarat faaliyetlerinin insanlık tarihi kadar eski olduğuna işaret etti.

Casusların "lisan bilir, sözüne güvenilir, tecrübeli, dirayetli, ince görüş ve sezgi sahibi, anlayışlı, becerikli ve iş bilir, dünya ahvalinden haberdar, düşmanı tanıyan, kulağı delik, dostluk ilişkileri gelişmiş, meslekleri gereği dolaşmaya, kulak misafiri olmaya ve gizli işler çevirmeye alışkın, her türlü kılığa bürünebilen kurnaz kişiler" arasından seçildiğine dikkat çeken Ünal, Divan-ı Hümayun sicillerinin önemli bir bölümünü teşkil eden Mühimme Defterlerinde "yarar casus" ifadesinin yer aldığını belirtti.

- İstihbari faaliyetler

Ünal, kitaptaki belgelere göre, Osmanlı Devleti'nin dış istihbarat faaliyeti üzerinde yoğunlaşılan ülkeye yönelik bilgi temini ve o ülkede şayialar çıkararak, karar mekanizmalarını etkileme ve çalışamaz hale getirme şeklinde yürütüldüğünü kaydetti.

İç istihbarat faaliyetlerinin ise duruma göre bazen taht kavgalarının yoğunlaştığı dönemlerde tarafların birbirleri hakkında yaptığı bilgi toplama ve daha ileri düzeyde faaliyetler olarak ortaya çıktığını aktaran Ünal, normal zamanlarda da tebdil gezmek suretiyle meydana gelecek asayişsizliklerin, isyan hazırlıklarının ve halkın çeşitli mekanlarda yapacakları devlet lakırdılarının önüne geçmek şeklinde yürütüldüğü bilgisini verdi.

- "Arşivlerimiz ihmal edilmemesi gereken kaynaklar"

Ünal, Osmanlı istihbaratının kaynaklarını, sınırlardaki görevlilerden ve voyvodalardan gelen raporlar, komşu ülkelerin içlerine gönderilen casusların mektupları, ilgili ülkelerdeki yönetime muhalif etnik ve dini unsurların verdiği haberler, sefaretle gidip gelen devlet adamlarının takrirleri, yabancı basın taranarak elde edilen malumatlar, yabancı elçiler, kaptan ve korsanların dil olarak aldıkları esirler, tüccarlar, gezgin dervişler, yolcular ve tebdil gezerek ahalinin durumunu araştırıp soruşturan görevlilerin oluşturduğunu kaydetti.

İstihbarat temin etmek kadar, istihbarat almak için gelen casusların açığa çıkarılması ve yıkıcı etkilerini önlemek üzere yapılan karşı istihbarat faaliyetlerinin de önemli olduğuna dikkati çeken Ünal, kitaptaki bazı belgelerden Osmanlı ülkesine giren casuslardan yakalanıp açığa çıkarılmış olanlara verilen cezaların da görüldüğünü belirtti.

Genel Müdür Ünal, "Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı'da İstihbarat kitabı, diğer belge neşri türündeki çalışmalar gibi bir meseleyi bütün olarak ortaya koymak ve eksiksizlik iddiasından uzak olarak sadece istihbarat gibi gizliliği ön planda olan önemli ve her zaman ilgi odağı olmuş bir alanda yapılan akademik ve araştırma amaçlı çalışmalarda arşivlerimizin de ihmal edilmemesi gereken kaynaklar olduğuna dikkat çekmek amacına yönelik olarak hazırlanmıştır." ifadelerine yer verdi.

- Casusluk faaliyetleri tarihi belgelerde

Kitapta yer alan dikkat çekici belgelerden bazılarının içerikleri şöyle:

"Cem Sultan'ı takip için Avrupa'ya casus gönderilmesi önerisi, Yavuz Sultan Selim'in ağabeyi Şehzade Ahmed'in ordusundaki Çavuş Hoca adlı casusun verdiği haberler, yakalanan İspanya casusunun İstanbul'a ve Boğaz hisarlarına yönelik saldırı ve sabotaj girişimleri için yapacağı istihbari çalışmalara dair verdiği bilgiler, Şehzade Selim'in etrafında ve ordugahında Şehzade Bayezid'in casusu şüphesiyle yakalanan kişiler, Osmanlı ordusunun sefere çıkmasının düşman arasında korku uyandırdığına dair alınan haberler, casus yakalayan yeniçerilerin ödüllendirilmesi, bir casusun idam fermanı, Azak Kalesi süvari casuslarının kayıtları, İran ordusuna gönderilen Osmanlı casusunun verdiği bilgiler, ateşe tutulduğunda yazıları ortaya çıkan kağıtların ele geçirilmesi."

Osmanlı Devleti'nin Viyana sefareti emrinde Avrupa devletlerinin yaptığı gibi maaşlı casus istihdam edilmesi teklifi, Osmanlı orduları içinde yakalanacak casusların kurşuna dizilerek cezalandırılması, Sırbistan'a gönderilen bir Osmanlı casusunun raporu, Sultan 2. Abdülhamid'e suikast planlandığı ihbarı, Rus casusu olduğundan şüphelenilen bir Müslüman'ın takip altına alınması, Avrupa'ya firar etmiş olan ve Ermeni meselesinde Osmanlı Devleti'ne hizmet etme isteğini ileten Vanlı bir Ermeni ile yapılan gizli görüşmelerin ayrıntıları da tarihi belgelerde yer aldı.

Kitapta, belgelerde yer alan bazı kelime, terim, yer ve şahıs isimleriyle ilgili olarak okuyucuları bilgilendirmek amacıyla küçük bir açıklama kısmı da bulunuyor.