İSTANBUL (AA) - Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, Dünya Tütünsüz Günü'nün bir ramazan gününe gelmesinin bir fırsat olduğunu belirterek, "Dolayısıyla bunu da bir davet olarak burada yapmak istiyorum, 17-18 saat içinde gösterebildiğimiz iradeyi, haydi gelin yıla yayalım. Bunu yapabilecek iradeyi de gösterelim." dedi.

Albayrak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Yeşilay'ın iş birliğinde Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü Programı"na katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Albayrak, katılımcıların Ramazan-ı Şerif'ini tebrik ederek, 31 Mayıs'ın böyle bir güne denk gelmesinin de manidar bulduğunu ifade etti.

Ramazanda farklı bir manevi iklimin oluştuğuna işaret ederek, bu ayın insanların adeta irade gösterme yarışına girdiği bir dönem olduğunu belirten Albayrak, şunları kaydetti:

"Ramazan ayı bağlamında, gündelik alışkanlıkların dışına çıkma noktasında her birimiz adeta bir imkan buluyoruz. Hazları erteleme, vazgeçme noktasında bir disiplin kazanıyoruz. Çok şükür manevi değerlerine önem veren bir toplumda yaşıyoruz. Dolayısıyla bu idmanı her sene bir kere yapma durumuyla karşı karşıyayız. Normalde alkol kullanan bireylerin dahi, oruç tutan bireylere saygıdan ötürü, bu ay içinde alışkanlıklarını yapmamaya özen gösterdiği bildiğimiz bir gerçektir. Bu da ayrıca şunu gösteriyor ki yani 17-18 saat gibi aralıklarla bunlara ara verebilen insanlar aslında biraz daha irade gösterseler tütün, alkol gibi zararlı bağımlılıklar konusunda bütün bir yıla yayılacak iradeyi yine gösterebilirler. Dolayısıyla bunu da bir davet olarak burada yapmak istiyorum, 17-18 saat içinde gösterebildiğimiz iradeyi, haydi gelin yıla yayalım. Bunu yapabilecek iradeyi de gösterelim. Bu noktada Dünya Tütünsüz Günü'nün böyle bir ramazan gününe gelmesini bir fırsat olarak buluyorum ve vurgulamak istiyorum."

- "Bu süreç sürekli akamete uğratılmıştır"

Esra Albayrak, dünyada sigara içen 1 milyardan fazla insan olduğunu, bu rakamın azalmıyor olmasını ayrı bir tehdit olarak gördüğünü ifade etti.

"Demek ki ya gerekli ciddiyetle meseleye sarılmıyoruz ya da bazen denetim noktasında sıkıntılarla karşı karşıya olabiliyoruz. Farkındalık noktasında ciddi bir başarı elde edildiğini en azından Türkiye bağlamında söylemek mümkün gibi duruyor." diyen Albayrak, dumanın empoze edilen bir şey olamayacağını, bu konuda bireylerin hakları bulunduğunu ve bunları savunmanın da insanın görevi olduğunu söyledi.

Albayrak, bu noktada geri durmanın doğru bir tercih olmayacağını dile getirerek, tütün kullanımının, insan yaşamının tüm evrelerinde ciddi bedeller ödenmesine sebep olduğunu söyledi.

Esra Albayrak, tütünün önlenebilir hastalıkların en başta gelen sebeplerinden biri olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:

"Zira kalp hastalığı riskini 2-4 kat, inme riskini 2-3 kat kadar artıran bir durum. Dolayısıyla tütünle mücadele hem yaşam kayıplarını önleyecek hem de kronik hastalıklara yönelik sağlık hizmetleri harcamalarını da azaltacak bir meseledir. Bu ciddiyetle ele almayı gerektiriyor. Dolayısıyla ülke ekonomisine katkısı da ayrıca tartışmaya değerdir. Bu nedenle bu alanda yapılabilecek şeylerin doğrusu sınırı yoktur. Örneğin, bu çalışmalar, bağımlıların bırakması yönünde destek çalışmaları, pasif içiciliğin önlenmesi gibi nice boyutu vardır. Türkiye tütün mücadelesini ilk uluslararası anlaşma olan 2003 tarihli Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ni hemen ertesi gün imza atan ülkelerden biridir. Nitekim 2004'te Başbakanlık genelgesi yayımlanarak hızlı bir mücadele süreci de başlatılmıştır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Başbakanlığı döneminde, 2008-2012 eylem planı hazırlandığını ve 81 ilde tütün kontrol kurulları oluşturulduğunu dile getiren Albayrak, "Aslında mücadelenin pek de kolay olmadığını, neredeyse 80 yıla teşmil eden bir süreci kapladığını görmek gerçekten üzüntü vericidir. Burada anladığımız kadarıyla bir yanda tütün lobisinin yoğun bir faaliyeti olmalı, dokunulamayan bir alan gibi duruyor, ta ki 2007'ye kadar. Çok da somut adımlar atılamaması ürkütücüdür. Dolayısıyla ben yine genç arkadaşlara bu zamana dikkat etmeleri gerektiğini söylüyorum. Yani neden 1926'da getirilen bir yasa tasarısı harekete geçirilememiştir? Burada çok güçlü güç dengeleri olmalı ve bu süreç sürekli akamete uğratılmıştır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de 2008-2012 yılları arasında gerçekleştirilen tütünle mücadelenin bir başarı hikayesi olduğunu belirten Albayrak, bu döneme ilişkin bilgi verdi.

- "Yeni bir seferberlik gerekiyor"

Esra Albayrak, tütünle mücadele kapsamında "ALO 171" hattının bugüne kadar 26 milyon çağrıya cevap verdiğini, ayrıca Türkiye genelinde sayıları 415'e ulaşan sigara bırakma polikliniklerinde vatandaşlara hizmet sunulduğunu belirterek, Yeşilay tarafından bu noktada gerçekleştirilen toplumsal farkındalık çalışmalarını anlattı.

Türkiye'nin, DSÖ'nün tütünle mücadele kapsamında üye ülkelere önerdiği "M-POWER" kriterlerinin tümünü birden uygulayan tek ülke olduğunu ve bu başarının da DSÖ tarafından tüm ülkelere duyurulduğunu, örnek olarak gösterildiğini ve ödüllendirildiğini vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:

"Ancak yine mücadele bitmiyor. Bizler mücadele ediyoruz, tütün lobisi de mücadele ediyor. Dolayısıyla gençlere kendi enerjilerini, güçlerini fark edebilecekleri bir alan. Tütün lobisi her an yeni enstrümanlar geliştiriyor. Bu enstrümanlar arasında bazen elektronik sigara, bazen farklı isimlerle adlandırdıkları teknoloji ürünleri. Bunlarla adeta sempatik bir görünüm kazandırmaya çalışıyor. 'Bunlar zararı azaltır.' diyorlar, 'Sigara kadar tehlikeli değil.' diyorlar, bunlara karşı yanıt olmak gerektiği de aşikar bir gerçek. Zira bunların belki de en etkili sonucu tütün kullanım yaşının düşürülmesi. Daha küçük yaştaki gençlerin daha zararsız bir teknolojiyle karşı karşıya geldikleri hissiyle belki bugün elektronik sigaralara başlamaları, ondan sonra tütüne geçmeleri gibi bir gerçek var karşımızda. Dolayısıyla mücadelenin alanları genişlemekte, değişmekte buna da dikkat etmek gerekiyor."

Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, tütün kullanımında denetim eksikliklerine ya da farkındalığın azalmasına bağlı olarak son yıllarda artış olduğuna işaret ederek, "Bunun için demek ki yeni bir seferberlik gerekiyor. Sigaraya erişimde kolaylık çok ciddi bir unsur. Dolayısıyla belki de bizim bugün sigaraya erişimde kolaylık noktasında ne yapabiliriz, ne tür tedbirler alabiliriz, şimdiye kadar alınanlar neden yeterli olmuyor, bunu gerçekten oturup ciddi ciddi konuşmamız gerekiyor." diye konuştu.

Dünyada yapılan bilimsel çalışmalarda, vergilerin yükseltilmesinin bu noktada etkili olabildiğinin görüldüğünü belirten Albayrak, Yeşilay olarak bu konuyu çalışacaklarını ve bu konunun karar vericilerin önüne yakın dönemde sunmayı planladıkları konulardan biri olduğunu sözlerine ekledi.