İSTANBUL (AA) - İHSAN EL-FAKİH - Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE), Afrika Boynuzu ülkelerindeki nüfuz çabaları ve bu kapsamda Somaliland bölgesiyle yakınlaşma politikası Somali yönetimini endişeye sevk etti.

BAE, Yemen'de Husilerin Eylül 2014'te başkent Sana'yı işgal etmesinin ardından başlayan krizde rol alan ülkelerden oldu. Husilere karşı meşru yönetime destek için Mart 2015'te kurulan Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonuna katılan BAE, koalisyonda ikinci büyük ülke olarak yer aldı.

Koalisyonda etkin görev alan BAE, coğrafi konumu itibariyle Afrika Boynuzu'nun Kızıldeniz ile ayrıldığı karşı kıyısında bulunan Yemen'deki krizden hareketle bölgede varlığını güçlendirmeye çalıştı.

Afrika Boynuzu ülkeleri olan Etiyopya, Somali, Eritre, Cibuti'den Kızıldeniz ve Aden Körfezi'yle ayrılan Yemen'de devam eden savaş BAE'nin bölgedeki nüfuz çabaları için kılıf oluşturdu.

BAE'nin içinde bulunduğu Arap koalisyonu, öncelikle Yemen krizinde kendisine lojistik destek sağlaması için Cibuti'de askeri üs kurmaya yöneldi. Üssün, Cibuti'nin Kızıldeniz'in Aden Körfezi'ne bağlandığı Afrika ile Arap Yarımadası'nı birbirinden ayıran stratejik öneme sahip Bab'ul Mendep boğazına bakan kıyısında kurulması planlandı.

Arap koalisyonunun, Husilerin silah elde etmesini engellemesinin yanında Yemen kıyılarına ulaşmak için kolay bir noktada bulunması sebebiyle Cibuti ile ülkede üs kurulması konusunda anlaşma imzalandığı haberleri kamuoyuna yansıdı.

BAE 2015 yılından itibaren Eritre'deki yatırımlarına ağırlık vererek burada Asab askeri üssünü kurdu.

Bununla yetinmeyen BAE, Somali'ye karşı tek taraflı bağımsızlık ilan eden Somaliland ile Aden Körfezi'ndeki Berbera limanındaki üssün BAE'nin kullanımına açılması konusunda anlaşma sağladı.

- Bağımsızlığı tanınmayan Somaliland'ın Berbera Anlaşması

Afrika kıtasının doğusunda Afrika Boynuzu'nda yer alan Somaliland, 1991 yılında Somali'ye karşı tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesine rağmen bağımsızlığı uluslararası alanda tanınmıyor.

Yaklaşık 4 milyon nüfusa sahip olan Somaliland'ın kendi para birimi, bayrağı, anayasası, ordusu, polis gücü, meclisi ve hükümeti bulunsa da ülkenin bağımsızlığı Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde de kabul görmüyor.

Buna rağmen bölge, Mogadişu'daki federal hükümetten bağımsız bir dış politika geliştirmeye çalışıyor. Somaliland'ın, Etiyopya, Cibuti, İsveç, Güney Afrika, İngiltere, Suudi Arabistan ve BAE ile özel ilişkileri bulunuyor.

Son zamanlarda bu bölge ile ilişkilerini geliştiren BAE, Somaliland ile Berbera limanındaki üssün kullanımına izin verilmesi ve hava sahasının Emirates uçaklarına açılması için 2016'da bir anlaşma yaptı.

Somaliland parlamentosu Şubat 2017'de aldığı bir kararla, liman kenti Berbera'da BAE'ye askeri ve deniz üssü verilmesini onayladı. Anlaşma ile BAE merkezli DP World adlı şirketin Berbera Limanı'nı 30 yıl boyunca işletmesi öngörülüyor.

DP World'den yapılan açıklamada, Berbera Limanı projesinde DP World'ün yüzde 50, Somaliland'ın yüzde 30, Etiyopya'nın da yüzde 19 pay sahibi olacağı iddia edildi.

Mogadişu ile Somaliland arasındaki ihtilafta takındığı tavırla BAE, Somali'nin ulusal birliğini ciddi şekilde tehlikeye sokan bir aktör olduğunu gösterdi.

Körfez krizinin yaşandığı ilk günlerde federal hükümeti temsil eden Mogadişu, bazı Arap ülkelerinin Katar'a karşı başlattığı boykot, siyasi ve ekonomik ablukaya karşı tarafsız kalıp Katar ile olan ilişkilerine devam ederken, Somaliland'ın yönetim merkezi Hargeysa, Katar karşıtı ittifaka tam destek açıklaması yaptı.

- Somali durumdan rahatsız

BAE, Yemen üzerinden Somaliland'da varlığını güçlendirirken, Somali bu nüfuz çabalarından rahatsız oluyor.

Somali, BAE'nin ülkenin iç işlerine karıştığını, uluslararası olarak tanınmayan Somaliland'ın, federal hükümetin onayı olmadan bu tür anlaşmalar yapma meşruiyeti olmadığını savunuyor.

Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu, BAE'nin uluslararası olarak tanınmayan Somaliland ile yaptığı Berbera limanı anlaşmasına karşı çıktı.

Somali Federal Meclisi, geçen mart ayında "Berbera Limanı'nın işletilmesi konusunda özerk Somaliland ve Etiyopya yetkilileriyle anlaşma yapan Dubai merkezli DP World'un ülkedeki tüm çalışmalarının yasaklanması ve şirketin en kısa zamanda Somali'yi terk etmesine" yönelik maddeleri içeren bir karar aldı.

Kararda, DP World'un söz konusu limanın işletmesiyle ilgili yaptığı anlaşmanın anayasaya aykırı olduğu, ülkenin birliği ve bağımsızlığına karşı tehdit teşkil ettiği, dolayısıyla da geçersiz sayıldığı belirtildi.

Ayrıca Somali BM Temsilcisi Ebubekir Osman, 27 Mart'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) oturumunda BAE'nin Somali toprak bütünlüğü ve otoritesine yönelik ihlallerinin durdurulması çağrısında bulundu.

BAE'nin Mogadişu Büyükelçisi Muhammed Ahmed Osman el-Hamadi, Berbera Anlaşması'nın, Somali Başbakanı Hasan Ali Kayre'nin BAE ziyareti sırasında imzalanmasıyla ilgili bilgi almak üzere Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

- BAE'den karşı ataklar

İki ülke arasındaki ilişkiler, 8 Nisan'da BAE'den Somali'ye giden bir uçakta 9,6 milyon doların ele geçirilmesiyle iyice gerildi.

Somalili yetkililer BAE'nin bu parayı ülkede isyan başlatmak için kullanılacağını iddia ederken, paranın henüz nereye, kime veya kimlere gönderilmek istendiği açıklanmadı.

Bu olay BAE'nin Somali'deki tüm askeri faaliyetlerinin durdurulmasına yol açtı. BAE yönetimi Somali'de kurduğu fakir ve evsiz insanların tedavilerinin yapıldığı Şeyh Zayed Hastanesi'ni kapatma kararı aldı.

BAE, Abu Dabi'deki Somali Konsolosluğu'na, "BAE uçağının alıkonulması ve Somali ordusuna tahsis edilen paralara el konulmasıyla" ilgili protesto notası verdi.

Somali Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre BAE, uçağın alıkonulmasıyla ilgili olarak Arap Birliğine de Somali aleyhinde şikayette bulundu.

- Somali'nin endişeleri

İki ülke arasındaki kriz devam ederken Somali, BAE'nin Somaliland üzerindeki nüfuz çabalarından endişe duyuyor. Somaliland, Mogadişu'daki federal hükümete aykırı hareket ederken, bu durum Somali'nin toprak bütünlüğü için tehdit oluşturuyor.

Mogadişu yönetimi, Somaliland ve bazı bölgelerde kontrolü sağlayamazken, BAE'nin de bunu kullanması hükümeti endişelendiriyor. Yönetim, BAE'nin Somali'de istikrarı sarsacak adımlar atmasından korkuyor.

Afrikalı uzmanlar da BAE'nin bölgedeki soruna başka aktörler de ekleyerek, durumun bölgesel bir kutuplaşmaya yol açması ihtimaline karşı uyarıda bulunuyor.