İSTANBUL (AA) - Yeni Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) Yönetim Kurulu Başkanı ve TAV Havalimanları Holding AŞ Yatırımcı İlişkileri Direktörü Nursel İlgen, TÜYİD raporuna göre Borsa İstanbul'un bu yıl gelişmekte olan ülkeler arasında Polonya'dan sonra en yüksek getiri sağlayan ikinci piyasa olduğunu söyledi.

İlgen, TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, yatırımcı ilişkileri mesleğinin mevzuata uymanın yanı sıra finans, iletişim, pazarlama, stratejik düşünme becerileri gibi çok farklı vasıflar içerdiğini ve taraflar arasında bir köprü görevi üstlendiğini ifade ederek, yatırımcı ilişkilerinin şirketlere ve Türkiye’ye önemli katma değer yaratacağını aktardı.

TÜYİD raporuna göre Borsa İstanbul'un bu yıl gelişmekte olan ülkeler arasında Polonya’dan sonra en yüksek getiri sağlayan ikinci piyasa olduğunu dile getiren İlgen, Türkiye'de finansmana erişimi kolaylaştırmanın ve finansman maliyetini azaltmanın öneminden bahsetti.

İlgen, bu bağlamda yerli ve yabancı yatırımcıların gözünde güvenin tesis edilmesi ve korunması için herkese önemli görevlerin düştüğünü kaydederek, şunları söyledi:

"ISO 500 listesinde BIST pay piyasasında işlem gören sadece 74 şirket yer alıyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu ile hazırladığımız rapora göre, 2017'nin üçüncü çeyreği itibarıyla BIST TÜM'de işlem gören şirket sayısı 310, fiili dolaşım halka açıklık oranı ise yüzde 32 seviyesinde. Dolayısıyla sadece yeni halka arzlar değil, halka açıklık oranlarının artırılmasının da ciddi bir potansiyel olduğuna inanıyoruz."

İlgen, yılın 9 ayında Borsa İstanbul'a 1,8 milyar dolar para girdiğini, yabancı yatırımcıların yüzde 65 paya sahip olduğunu kaydederek, "Yatırımcı ilişkileri fonksiyonu, artık şirketlerimizin ihraç ettikleri sermaye piyasası araçlarının gerçek değerlerine ulaşması, sermaye piyasalarının derinleşmesi ve güven kazanması açısından her zamankinden daha fazla önem sahibi." dedi.


- "Dengeli ve sağlıklı büyüyoruz"


Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanı Hakan Yurdakul ise dün açıklanan üçüncü çeyrek büyüme verisine ilişkin bazı verileri paylaştı. Bu büyümede ciddi bir baz etkisinin varlığının farkında olduklarını dile getiren Yurdakul, ancak aynı zamanda vergi kolaylıkları ve KGF gibi desteklerin büyümede ciddi rol oynadığını bildirdi.

Yurdakul, "Büyüme rakamlarına genel olarak bakarsak tüketimin görece azalması, sanayiye, yatırıma dönükmüş gibi bir büyüme daha dengeli ve sağlıklı bir büyümeye doğru gittiğimizi gösteriyor." dedi.

Küresel ekonomide son dönemde gerçekleşen gelişmelere ve 2008 ekonomik krizinin etkilerine değinen Yurdakul, devletlerin bizzat anlam üreten unsurlardan işletmelere dönüştüğünü bildirdi.

Algıların gerçeklerden daha hızlı yayılabildiğini ifade eden Yurdakul, Türkiye'nin OECD'nin en iyi 5 ülkesinden biri haline gelme yolunda ilerlediğini aktardı.

Hazine'nin sağlam olmasının öneminden bahseden Yurdakul, kamu gelirlerinin son derece sıkı yönetiminin önem arz ettiğini vurguladı.


- "Sermaye piyasalarının gelişimi son derece önemli"


Yurdakul, sadece portföy yatırımlarının değil, sermaye piyasalarının gelişmesinin de son derece önem taşıdığını belirterek, "Büyük veri ve istatistik denen şeyi de son derece önemli buluyoruz." dedi.

Teknolojiye sahip olmanın yolunun üretmekten geçtiğini dile getiren Yurdakul, "Öncelediğimiz alanlardan birisi de bu. Kamu-özel iş birlikleri bazen pahalı yatırımlar olduğu gerekçesiyle eleştirilebiliyor. Buna fayda yönünden bakmak önemli." diye konuştu.

Yurdakul, Türkiye'nin gelecek yıl da çok iyi veriler elde ederek ilerleyeceğini sözlerine ekledi.