İSTANBUL (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Önümüzdeki günlerde yerel seçimler var. Türkiye'de 2018 yılına kadar bin 550 civarında yerel yönetim vardı, şimdi bu sayı bin 364 oldu, azaldı. Bu gösteriyor ki, çok insana, gençlere, kadınlara alan var." dedi.

Altınbaş Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, Altınbaş Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (TOKAMER) ve Altınbaş Üniversitesi Siyaset ve Diplomasi Kulübü iş birliğinde "Yerel Seçimler 2019’a Doğru" başlığı altında düzenlenen Kent ve Siyaset Okulu Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi.

Siyaset Okulu programının ilk konuğu olan Zengin, üniversite yılları ve siyasetle ilgili deneyimlerini paylaştı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim aldığını ve hukukun insana bütün meselelere analitik bakmayı, çözüm üretme kabiliyeti verdiğini dile getiren Zengin, gençlerin siyasete girmesini desteklediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Siyaset çok emek istiyor. Bence siyasette elzem olan şey, istekten ziyade, bir hikaye gerekiyor. Bir hikayeniz olmalı. Yani sahici bir hikaye ve o hikayenin devamında siyasete girmek bence anlamlı. 'Ben milletvekili olmak ve siyasete girmek istiyorum' demek kafi değildir. Başarmak için sahici bir hikaye, bir yara veya dert lazım. Bu dert belki yola çıkarken sizin şahsi meselenizden çıkabilir. Asla şahsi hikayenizle yola devam edemiyorsunuz, belki sizin kendi hikayenizle, etrafınızda ve okulda gördüğünüz hikayelerin örtüşmesi size, bir güç veriyor. Bunlar birbiriyle örülüyor ve yola çıkıyorsunuz. Ancak böyle mümkün oluyor siyaset dediğiniz şey. Siyaseti sadece seçilmek olarak da algılamıyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset hikayesine de değinen Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanımızın hikayesinde de bu vardır, hiç pes etmeden kendi idealiniz, iddianız için mücadele ettiğiniz o süreç aslında siyasetin bizatihi kendisi. Seçildikten sonra aslında belli bir evreyi geçmiş oluyorsunuz. O sebeple genç arkadaşlarımızın, bu yaşlarını siyasetle ilgilenmeleri için çok anlamlı buluyorum. Önümüzdeki günlerde yerel seçimler var. Türkiye'de 2018 yılına kadar bin 550 civarında yerel yönetim vardı, şimdi bu sayı bin 364 oldu, azaldı. Bu gösteriyor ki, çok insana, gençlere, kadınlara alan var."

Mutluluktan hikaye doğmadığını asıl hikayenin ızdıraplardan ve yaralardan çıktığını, hayatın onlarla anlam kazandığını belirten Zengin, "Benim hikayem de öyle, Hukuk Fakültesi'ne geldiğimde bir tek idealim vardı, hakim olmak istiyordum. Üniversite yıllarında başımı örttüm, başımı örttükten sonra hayatım benim düşündüğümün çok ötesinde bambaşka boyut kazandı." dedi.

"Türkiye çok anlamsız yasakların olduğu bir Türkiye'ydi, ben sınavlara başvurdum fakat uzunca bir süre girdiğim bütün sınavlardan atıldım." diyen Zengin, bunun üzerine çözümünün siyasette olabileceğini düşündüğünü belirtti.

Özlem Zengin, "Türkiye'de başörtüsü meselesi bence kendi sembolik anlamının dışında hukuk içerisinde kalarak, siyasetle çözülmüş muazzam bir hikayedir. Hiç başka bir yola sapmadan hukuka ve siyasete inanarak çözülmüş bir meseledir. Ben de 2015 yılında 25. dönemde Türkiye'de başörtülü olarak aday olan ve yemin eden ilk kadın milletvekillerinden biri oldum. Bugün de Türkiye'deki, ilk başörtülü kadın grup başkanvekiliyim." diye konuştu.

2019 yerel seçimlerinin yaklaştığına dikkati çeken Zengin, yerel seçim sürecinin başladığını aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hem ilimizde hem de parti grubunun tamamında bununla alakalı müzakere süreci olacak. İstanbul teşkilatında 13 yıl görev yaptım. Şunu söyleyebilirim ki yerel ve mahalli seçimler özellikle partilerin kendi iç mekanizmalarında çok büyük hareketliliğe sebep oluyor. Her hayat tarzından insanın başvuruları, değerlendirmeler, bir taraftan tartışmalar, hal böyle olunca o sürecin yönetilmesi parti yöneticileri tarafından önem arz ediyor."