Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı ve 12 Eylül Mağduru Ülkücüler Komisyonu Başkanı Remzi Çayır ve beraberindekiler, adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. 12 Eylül'ün tüm mağdurlar adına adliyeye geldiklerini belirten Çayır, 2010 referandumunda darbecilerin yargılanmasının önü açılacağı için eleştirilere aldırmadan 'evet' dediklerini söyledi. Siyasi parti temsilcileri ile diğer yetkilileri ziyaret ettiklerini, darbe komisyonu kurulsun görüşünün kendilerine ait olduğunu dile getiren Çakır, 'Biz magazinleştirilmiş bir darbe komisyonundan ziyade gerçekten darbe yapanları, darbeye teşvik edenleri, darbeden medet umanların da mutlaka yakasına yapışılması gerektiğini düşünerek bu komisyonu önerdik. Ancak, ne yazık ki darbe komisyonunun işlevini tam anlamıyla yapamadığını, işi magazinleştirdiğini görüyoruz' diye konuştu.
Darbecilerin mutlaka sanık sandalyesine oturtulmasını istediklerini ifade eden Çayır, şöyle dedi:

'Darbeciler halen sanık sandalyesine oturtulamadı. Arkadaşlarımızı asanlar ne yazık ki bir şekilde mahkemeden firar etme yollarını buldular. Bu kişilerin mahkemede kendileri olmaları gerekirken ne yazık ki sanık sandalyesinde resimleri var. Bu bizim umut ettiğimiz bir sonuç değil. Bu mahkeme mutlaka yargının karşısına çıkarmalı ve o dönemin mağdurları ve milletle yüzleştirilmeliydi. Ne yazık ki bu yapılamadı. Biz tam anlamıyla Şili'nin, Arjantin'in, İtalya'nın, İspanya'nın yaptığının yapılmasını istenmiştik. Bunu şu ana kadar yapamadık. 
Mahkemenin sanıkları mahkemeye getirmemesini içimize sindiremedik. Darbecileri yargılıyoruz, darbe anayasasıyla ülke yönetiyoruz. Bu ayıbı da temizlemeliyiz.' Çayır, mahkeme katılmayan Evren ve Şahinkaya'yı adliye önünde kurdukları sembolik mahkemede daha sonra yargılayacaklarını kaydetti.

Mağdurların fotoğrafları adliye önünde koydular

12 Eylül Yargılama Platformu adına konuşan 78'liler Federasyonu Sözcüsü Metin Üzülür ise tüm çalışmalarına rağmen, mahkemede sadece darbeyi yapanlardan şu an hayatta olan sanıklar Evren ve Şahinkaya'nın yargılandığını, ancak darbenin gelişimi, darbe öncesi yaşanan olaylar ve sonrasında ortaya çıkan mağduriyetlerin dava konusu edilmediğini savundu. Dönemin aktörlerinin bir çoğunun hayatını kaybetmesinin yargılanmalarına engel olmadığını anlatan Üzülür, 'Mesele, bir başına Evren ve Şahinkaya'nın yargılanması değildir. Bir tarihle hesaplaşmaktır. Bir dönemle hesaplaşmaktır.Özgür, demokratik ve aydınlık bir Türkiye'ye giden yolun önü ancak böyle açılabilir' diye konuştu. Öte yandan sabah saatlerinden itibaren davanın görüldüğü Ankara Adliyesi önünde toplanan çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, adliye bahçesine darbe mağdurların fotoğrafları ile 'Bütün darbeciler yargılansın', '12 Eylül sürüyor, mahkum edene kadar peşindeyiz', 'Darbecisiniz paşa paşa yargılanacaksınız', 'Kayıplar bulunsun, darbeci katillerden hesap sorulsun' pankartları koydu, '12 Eylül sürgünleri vatana dönsün', 'Kamu vicdanında yargılattık, mahkeme önüne bıraktık' sloganları attı. Polis adliye önünde güvenlik önlemi aldı. Darbe mağduru Atilla Güven, kefeni temsil eden beyaz bir örtü ve boynunda 'yağlı urgan' ile Ankara Adliyesi önüne geldi. Adliye önünde 12 Eylül'de idam edilenler için saygı duruşunda bulunuldu. Gruplardan bir kısmı duruşmayı izlemek için Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna geçerken, bazı vatandaşların adliye önündeki bekleyişi sürüyor.