12 Eylül'de yapılan referandum ile dokunulmazlık zırhı kaldırılan 80 darbecileri ve ortakları için yapılan suç duyurularının sayısı bine yaklaşırken, şikayet dilekçelerinin tasnifi de tamamlandı. Doğrudan zarar görenler ve yakınları zarar görenler şeklinde ayrılan suç duyurularında, fişlemelerin de kapsamlı olarak soruşturulması talep edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda toplanan dilekçeler içinde darbe sebebiyle iflas ettiğini belirten tüccarların da olduğu öğrenildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm başsavcılıklara bir yazı göndererek 1980 darbesi sorumluları hakkında yapılan suç duyurularının Ankara'ya gönderilmesini istemişti. 81 ilde Ankara'ya gelen şikayet dilekçeleri ile başkentteki dilekçelerin toplamının bini bulduğu belirtildi. Dilekçelerde ağırlıklı olarak, darbede rolü olanKenan Evrenile diğer askeri yetkililer ile bazı sivil bürokratların da yargılanmasının talep edildiği öğrenildi. 12 Eylül'den hesap sorulmasının şu ana kadar "Yargı engeline" takıldığını belirten şikayetçilerin bazıları ise tazminat talebinde bulundu. Tazminat talebinde bulunanların darbe döneminde ticaret yapan, ancak darbe sebebiyle iflas eden esnaf olduğu belirtildi.

ZAMANAŞIMI KARARA BAĞLANACAK
Darbecilerin yargılanmasının önünü açan12 Eylül referandumu ile başlayan süreçte sorumluların yargılanıp yargılanmayacaklarının düğümünü zamanaşımı konusunda verilecek karar belirleyecek. Geçici 15. maddenin zamanaşımı sürecine etkisi konusunda fikir birliği bulunmuyor. Ancak darbe suçunun insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında olduğu gerekçesiyle zamanaşımının darbe sorumlularının yargılanmasının önünde engel olamayacağı ifade ediliyor.

CUMHURİYET SAVCILARI YÜRÜTECEK
12 Eylül askeri müdahalesi Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) kurulmasından önce gerçekleştiği için soruşturmanın özel yetkili savcı eli ile değil Cumhuriyet savcıları eliyle yürütüleceği kaydedildi. Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, 30 yıl sonra 12 Eylül 1980 darbesine ilk soruşturmayı 2010/605 hazırlık numarası ile başlatmıştı. Ancak Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Hamza Keleş, 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanları hakkında "Anayasal düzeni yıkmak, insanlığa karşı suç işlemek" iddiasıyla açılan soruşturmada görevsizlik kararı vermişti. Keleş, olayın 1980'de meydana geldiğini, kendi görev alanlarının 1984 sonrası ile sınırlı olduğunu ifade ederek soruşturma dosyasını Ankara Başsavcısına göndermişti.

FİŞLEMELER DE DOSYADA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen dilekçeler arasında fişlemeler sebebiyle mağdur olanların da şikayetlerinin inceleneceği belirtildi. 12 Eylül 1980 darbesinde 1 milyon 500 yüz binden fazla kişinin fişlendiği ortaya çıkmıştı. Dilekçelerde sadece darbenin sorumlularının değil işkencecilerden de hesap sorulması talep edildi. İşkenceci cezaevi müdürleri, devlet memurları, polis ve askerlerin yargılanması da isteniyor.

12 Eylül darbesinde gözaltına alınan ya da tutuklananlar insanlık dışı işkencelere maruz kaldılar. 1980-84 arasında 17 sol görüşlü, sekiz sağ görüşlü, 24 de adli mahkum, yani tam 50 kişi idam edildi. Onbinlerce insan işkence gördü. Yüzlercesi kayboldu. Kenan Evren'in idamlar için "Netekim pişman değilim" cümlesi kimileri için tarihin tozlu sayfalarında kaldı ama oğlu idam edilen annelerin bu cümleyi unutması mümkün olmadı. (Yenişafak)