Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 4. yargı paketinin Meclis Genel Kurulu'na gelmesi için hükumetin zamana ihtiyacı olduğunu ancak ana dilde savunma hakkının bu hafta ya da önümüzdeki hafta kanunlaşması için gerekli çalışmaları başlattıklarını söyledi.
 
Bakanlar Kurulu sonrası düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4. yargı paketine ilişkin açıklamalarını hatırlattı.
 
Arınç, konunun bugün de Bakanlar Kurulu'nda gündeme geldiğini belirtti. Adalet Bakanlığı'nın bu konularda bir çalışması olduğundan söz eden Arınç, "O yüzden bir zamanlamaya ihtiyacımız var. 4. yargı paketi bugünlerde Meclis kuruluna gelmeyecek" dedi.
 
"Yaptığımız iş anadilde savunmanın ötesinde"
 
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
"Siz anadilde savunma diyorsunuz, kamuoyu da böyle biliyor. Yaptığımız iş ana dilde savunmanın da ötesinde bir iştir. Çünkü orada şüpheli olan kişinin, iddianamenin esas hakkındaki mütalaanın Türkçe okunmasından sonra son savunmaya geldiği zaman, hukukçuyuz hepimiz biliriz, son savunmasına geldiği zaman diyebilir ki 'ben kendimi şu dilde daha iyi ifade edebiliyorum, ben meramımı şu dilde daha iyi anlatabiliyorum' O dil hangisi ise birisine göre Kürtçe olabilir, birine göre Almanca olabilir, birisine göre İtalyanca olabilir. O dilde esas hakkında savunma yapmasına imkan tanıyan bir değişiklik teklifimiz var."
 
Esasen Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'nda buna benzer bir hüküm olduğunu belirten Arınç, "Ama bu getirdiğimiz farklıdır. Yani yargı dilinin bu şekilde Türkçe'den başka bir dile dönüşmesini istemiyoruz, bu bizim için önemlidir. Yargı dili Türkçe olacaktır ama savunma hakkı kutsaldır. Savunma noktasına geldiği zaman bir insan diyebilir ki diyelim ismi Ahmet Korkmaz olan birisi 'ben 7 yaşında Almanya'ya gittim veya Almanya'da doğdum. Anne babamın Türkçe konuşmasından Türkçe bir şeyler biliyorum ama yıllardır Almanya'da Almanca eğitim aldım. Bu önemli bir konudur. Ben esas hakkındaki savunmamı Almanca yapmak istiyorum' derse bu madde ona bu hakkı verecek. İspanyolca, Çince veya daha ekstrem konulara da girebiliriz. Yeter ki o şahıs 'ben meramımı o dilde daha iyi anlatabiliyorum' derse sağa sola bakmadan 'son savunmanı istediğin dilde yap' diyeceğiz" diye konuştu.
 
Bunun dışında, başka düzenlemeler de olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şöyle devam etti:
 
"Mesela cezaevindeki hükümlülerin eşleriyle görüşebilmesi. Aynı paketin içinde. Mesela cezaevlerinde tıbbi tedavi imkanı bulamayan şu veya bu sebeple yani aileleri tarafından üzüntü ile takip edilen, eğer cezaevi yönetimi bakımından büyük bir külfet haline gelen veya ölümcül bir hastalık varsa, sayın cCmhurbaşkanının da yetkilerini kullanma ihtimali ortada görünmüyorsa, tabip raporlarıyla bu kişilerin tahliye edilmesine yol açacak yine bir düzenleme var. Yine bu hükümlerin içerisinde açık cezaevine gitmiş, son bir yılı kalmış olanlara denetimli serbestlik getiren bir uygulama da olacak. İşte bu Genel Kurul'da henüz görüşülmemiştir. Başbakan'ın talimatıyla bu hafta mümkün olmazsa önümüzdeki hafta süratle kanunlaştırılmasını takip edeceğiz. Bu 3. yargı paketi de değil 12, 13 maddelik bir düzenlemeydi, tasvip bekliyordu diğer partiler tarafından. Ancak gerçekleştirilememişti. Eğer mümkün olursa bu hafta, olmazsa önümüzdeki hafta bu görüşülecek." (CİHAN)