YARSAV'dan yapılan açıklamada, Anayasa değişiklikleri sonrasında HSYK Yasa Tasarısı'nın Meclis'ten geçtiği anımsatıldı. "Bakan ve Müsteşar'ın HSYK'dan çıkarılması tartışılmışken, aksine Kuruldaki varlığı pekiştirilen Adalet Bakanı'nın yetkilerinin artırıldığı" belirtilen açıklamada, "Müsteşarın yanı sıra bakanlığın başka bürokratlarının da kurulda temsili sağlanmıştır. YARSAV olarak yargıç ve savcıların kuruldaki temsilini çok önemsememize karşın, asıl ağırlığın kürsüye değil Bakanlık kanadına ve müsteşara verildiği, diğer üyelere verilmeyen önemin, müsteşarın toplantılara katılmaması halinde yerine vekaleten katılacak kişinin dahi özel olarak belirlenmesi suretiyle müsteşara verilerek, bu önemin altının da çizildiği görülmektedir ki bu husus açıkça Anayasa'ya da aykırıdır" denildi.

HSYK'nin "Adalet Bakanının etki ve yörüngesinde bir yapıya büründürüldüğü" öne sürülen açıklamada, şöyle denildi: "Bu yapıya göre siyasi bir kimliği olan Adalet Bakanı artık, kurulun başkanı, yöneticisi, temsilcisi kısacası neredeyse tek hakimi haline getirilmiş, ayrık haller dışında, Genel Kurul çalışmalarına başkanlık etmesi, referandum sırasında sürekli aksi söylenmesine karşın genel kurulda oy kullanması, genel sekreteri ataması, yargıç ve cumhuriyet savcıları hakkında denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerine olur vermesi sağlanmış, böylece geçmişteki yetkilerini aşan yetki ve güçle donatılmış, bununla da yetinilmemiş, bakan oluru ile soruşturmayı yapacak olan müfettişler Cumhuriyet savcılarına tanınan yetkilere sahip kılınarak yürütmenin yargı üzerindeki baskı gücü böylece sınırsız hale getirilmiştir. Mslekten evvelce ihraç edilen yargıç ve cumhuriyet savcılarına mesleğe dönüş yolunun geçici bir madde ile açılması olumlu bir gelişme olarak görülmekle birlikte, bu konudaki düzenlemenin Anayasa'da geçici bir madde ile yapılması gerekirken Anayasal dayanağı bulunmayan bir yöntem geliştirilmesi hükmü tartışmalı hale getirmiştir."






ANKA