Böylelikle kürtaj ile ilgili yasağın ihlal olarak görülmesi ‘içtihat’ haline gelmişti.  

İrlanda ile ilgili dava, kürtaj için ülke dışına çıkmak zorunda kalanların sağlıklarını tehlikeye attığını savunan üç İrlandalı kadın tarafından beş yıl önce açılmıştı.

Her yıl dört bin kadar İrlandalı kadının, kürtaj için başta İngiltere olmak üzere başka ülkelere gitmesi ve bu durumun kadınlar üzerinde ‘depresyona’ ve ‘sağlık sorunlarına’ yol açması üzerine AİHM’de dava açılmıştı.

Polonya’da da kürtajla ilgili ‘katı’ kuralların uygulanması, AİHM’de dava konusu olmuştu. AB raporlarına göre her yıl ülkede 180 bin ‘kaçak kürtaj’ yapıldığı belirtiliyor.  

Strasbourg mahkemesindeki davalarda kadınların avukatları, kürtaj için ülke dışına çıkmanın ya da ‘kaçak kürtaj’ olmanın müvekkillerini aşağıladığını, depresyona ve sağlık sorunlarına yol açtığını savundular.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kürtaj yasağının kadın haklarının ihlali olduğuna karar verdi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘özel hayatı koruma’yı güvence altına alan 8’inci maddesi ile, ‘işkence ve kötü muameleyi’ yasaklayan 3’üncü maddenin ihlal edildiğine hükmetti. 




Hürriyet