Yargıtay Birinci Başkanı Ali Alkan, Manisa’da ‘Geciken Adalet ve Yargı Etiği’ konulu bir konferans verdi. Manisa Barosu tarafından Saruhan Otel’de düzenlenen konferansa Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Manisa İl Emniyet Müdürü Yunus Çetin, Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Yargıtay Birinci Başkanı Alkan konferansta, şunları söyledi:

“Türkiye’de adalet gecikiyor mu? Tabi ki adalet gecikiyor diyeceksiniz. Bir kısmınız ise gecikmesine razıyız, gerçekleşmiyor diyeceksiniz. Türkiye’de adli sistemin, yargı sisteminin tıkır tıkır yürüdüğünü söyleyemeyiz. Adalet gecikiyor. Yargılama uzuyor. Ama söylenildiği kadar uzuyor mu? Dünyadaki adaletin gerçekleşme süresi ne kadardır? Dünya ortalamasına göre durumumuz nedir? Biz hakim ve savcılar mesleğe başladığımızdan beri bu sorunun farkındayız. Mesleğe başladığımızdan itibaren aramızda düşünce teatisinde bulunuruz. Bu durumu düzeltmek için yasaların el verdiği ölçüde kendi çapımızda adaleti hızlandırmak için girişimlerde bulunuruz. Özellikle bir veraset ilamının verilmesi için gün tarihinin normal bir davranış olmadığını düşünüyorum. Bir veraset ilamı nüfus kaydı olduktan sonra aynı gün içerisinde verilmesi gerekir. Veraset ilamı verilmesi için duruşmanın talik edilmesi, buna bağlı olarak davaların birbirine bağlı olarak domine etkisi yaratarak gecikmesi sonucunu doğurur.”

“DAVA SAYISI ARTIYOR, PERSONEL SAYISI ARTMIYOR”
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yönden geliştikçe dava sayısının arttığını söyleyen Alkan, “Ancak personel sayısı artmıyor. Bugün Yargıtay’daki dosya sayıları toplamı dünyadaki yüksek mahkemelerindeki dosya sayılarından fazladır. Yakın bir gelecekte Yargıtay’ın işini hafifletmek amacıyla faaliyete geçeceği öngörülen İstinaf Mahkemeleri’nin Yargıtay’ın iş yükünü önemli ölçüde hafifleteceği yadsınamaz bir gerçektir. Ancak vatandaşımızın sorunu Yargıtay’ın iş yükünün hafifletilmesi değildir. Dosyasının bir an önce kesinleşmesini istemektedir. Yargıtay yerine İstinaf Mahkemesi’nde bekletildikten sonra sonuç değişmeyecektir” şeklinde konuştu.
Diğer ülkelerdeki hakim sayılarıyla Türkiye’deki hakim sayıları arasında kıyaslama yapan Alkan, “Yunanistan’da 100 bin kişiye 29 hakim düşmektedir. Almanya’da 100 bin kişiye 25 hakim düşmektedir. Türkiye’de ise 100 bin kişiye 9 hakim düşmektedir. İşte tablo böyledir. Almanya’da ilk derece mahkemelerinde verilen temyiz oranı yüzde 7.9, Fransa’da yüzde 7,2, Türkiye’de ise yüzde 25’tir. Bu diğer ülkelerle kıyaslanması, açıklanması ve izah edilmesi mümkün olmayan bir orandır. Yargıtay’daki arkadaşlarımızın çalışmaları sonucunda ilk defa tablo olumluya dönmüştür” dedi.

“ADALET AHLAKIMIZ YOK”
Yargıdaki iş yükünün hafifletilmesinin mümkün olduğunu söyleyen Alkan, “Bizim toplum olarak dava ve uyuşmazlık çıkarmaya teamülümüz var. Bizim adalet ahlakımız yok. Toplum olarak uzlaşma kültürümüz yok. Özür dileme, hatalı olduğunu kabul etme anlayışımız yok. Uyuşmazlık çıkarmaya meylimiz var. Araçlarda bulundurulması zorunlu birtakım araç gereçler var. Ancak bunların hiçbiri bizim aracımızda bulunmaz. Ne zaman ki teknik muayeneye gideriz, eşimizden dostumuzdan ödünç alır teknik muayeneyi tamamlarız. Sonra o araç gereçleri geri veririz. Ancak ülkemizin de bir gerçeği Gezi olayları nedeniyle televizyonlarda da izlediğim araç ve gereçler olmamasına rağmen bir sopayı mutlaka bulunduruyoruz” diye konuştu.





İHA