İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Yakup Şimşek, Fevzi Yazıcı ve Şükrü Tuğrul Özşengül hazır bulundu. Ahmet Altan ve Mehmet Altan ise SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Söz alan cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını henüz hazırlayamadığını belirterek, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Daha sonra söz alan TBMM avukatı ile Ergenekon davası sanıklarından Hasan Ataman Yıldırım, katılma talebinde bulundu. Daha sonra mahkeme başkanı taleplere ilişkin beyanda bulunmaları için sözü tutuklu sanıklara verdi.

İlk olarak Nazlı Ilıcak konuştu. Ilıcak, mahkeme heyeti üyelerinin bir kısmının değiştiğini anlatarak, bu durumun adil yargılama hakkına uygun olup olmadığını sordu. Nazlı Ilıcak, "İkinci duruşmada iki hakim üye değişmiş, savcı da değişmiş. Allah’a şükür bir tek siz kalmışsınız. Bugün de savcı ve bir üye değişmiş. Bu olağan birşey mi bilmiyorum ama bunun kayıtlara geçmesini istiyorum" dedi.

ZAMAN ZAMAN AĞLADI

Kendilerine ilişkin avukat görüşme kısıtlılığının sürdüğünü iddia eden Nazlı Ilıcak, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.

Ilıcak, "Attığım tweetlerimde darbe karşıtı açıklamalar yaptım. Ve ’darbeyi lanetliyorum’ dedim. Bütün hayatım boyunca darbelere karşı olmuş bir Nazlı Ilıcak olarak bunu içime sindiremiyorum. 27 Mayıs’tan beri darbelere karşıyım, bu berbat darbe gerçekleşiyor ben Bodrum’da haber alıyorum. Yok efendim ’Nazlı Ilıcak darbeciymiş’, bunu kimseye anlatamazsınız" diye konuştu.

Ilıcak, 40 yıllık gazeteci olarak laik cumhuriyete karşı bir adımının olmadığını öne sürerek, mahkemeye gelen yazılara göre Bank Asya’da yüksek bir hesap hareketliliğinin bulunmadığını ve ByLock’a rastlanmadığının yer aldığını söyledi. Çok zor şartlar altında olduğunu belirten Ilıcak, "Yaşıma binaen de biran önce çok zor şartlar altında yaşadığımı belirterek tahliyemi istiyorum" dedi.

AHMET ALTAN: AİHM’E BAŞVURDUM

Daha sonra SEGBİS’le bulunduğu cezaevinden katılan Ahmet Altan ise davayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduğunu, Birleşmiş Milletlerin de bu davada müdahil olduğunu anlatarak, "Raporda mahkemenin tiyatro olduğunu söyledi. Savcının ezbere dayalı tekrarını duyduğumda bir oyuncuyu izlediğimi düşündüm. Dosyaya hakim olmadığını söyleyerek tutukluluk istedi. Bir de adaletten söz ediliyor. Böyle bir ezberle hukuk olmaz. Böyle bir ezberle adalet olmaz. Benim söyleyeceğim bu kadar" diye konuştu.

Haber: Damla GÜLER / Hürriyet