İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde yapılan Düşünce Özgürlüğü İçin 7. İstanbul Buluşması'na onur konuğu olarak katılan Noam Chomsky, 8 yıl aradan sonra ikinci kez Türkiye'ye geliyor. Daha önce 2002 yılında Türkiye'ye gelen Chomsky, Kürt sorununa da değindiği 'Amerikan Müdahaleciliği' isimli kitabı nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanmış ve beraat etmişti. O günden sonra yine ifade özgürlüğü kapsamında Türkiye'de bulunan Chomsky, geçen zaman diliminde Türkiye'nin çok büyük bir mesafe kat etmiş olduğunu söylüyor. Düşünce olarak, 'Hakların verilmediği ancak mücadele yoluyla kazanıldığı' tezini savunan Chomsky, Türkiye'nin bu konuda örnek alınması gereken bir ülke olduğunu anlatıyor. Türkiye'nin son yıllarda özellikle insan haklarını ciddiye alan bir tavır sergilediğini ve çok önemli suçlarda bile insan haklarını göz önünde bulundurduğunu söylüyor. Dindar ve muhafazakar olarak algılanan Türk hükümetinin son 8 yılda bugüne kadar yapılmadığı şekliyle en ilerici reformları yaptığını, muhafazakar bir tutum sergilemediğini aktarıyor.

Noam Chomsky, başörtüsü sorunuyla ilgili sorulara da cevap verdi. Şu ifadeleri kullandı: "Başörtüsü takıp takmamak kadınların kendi tercihidir. 50 yıl öncesinde böyle bir problem yoktu. Hemen hemen bütün kadınlar başörtüsü takabilirken 50 yıl sonrasında buna ambargo koymak için atağa geçilmiştir. İnsanlar bunu problem haline getirseler bile demokratik olma yolunda ilerleyen Türkiye'de bunun artık bir önemi kalmayacaktır."

Noam Chomsky, Ergenekon terör örgütüyle ilgili bir soru üzerine şu ifadeyi kullandı: "Ergenekon'un amacı yargıyı hiçe sayarak askeri gruplar vesilesiyle var olan hükümeti çökertmeye çalışmaktır." (Zaman)