Prof. Dr. Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahkemede konuşulan dili anlamayan kişilerin bir çevirmenden yararlanmaları ilkesinin, uluslararası sözleşmelerle garanti altına alındığını, iç hukukta da yeteri kadar dayanağının bulunduğunu ifade etti.

"Bu tartışmaların adil yargılama hakkı ile çok bağlantılı olduğunu düşünmüyorum" diyen Erdem, şöyle devam etti: 

"(Mahkemede başka dilin kullanılması getirilirse resmi dil Türkçe kuralından sapma mı ortaya çıkacak) şeklinde kaygılar var, bunu ben de paylaşıyorum. Eğitimini Türkçe olarak almış, milletvekili olmuş, mahkemede konuşulan dili anladığı konusunda hiçbir kuşku yok... Buna rağmen savunmasını Kürtçe veya başka bir dilde yapmak istiyor. Bu talebin arkasında başka bir şeyin olduğunu düşünüyorum. Savunma hakkının kullanılması ile bağlantılı değerlendirmek zor. Bu yargılamaların uzamasına yol açar."

"Kürtçe savunma zaten yapılabiliyor"

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Veli Özer Özbek ise, "anadilde savunma" konusunda kavram kargaşası yaşandığını, Türkiye'deki hukuk sisteminde, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere'deki gibi herkesin kendi dilinde savunma hakkının bulunduğunu ifade etti.

"Anadilde savunma hakkı" tartışmalarını doğru bulmadığını dile getiren Özbek, bunun yeni keşfedilmiş bir şey olmadığını, yasal mevzuatın bu konuda düzenlemesi olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Özbek, şöyle konuştu: 

"Ceza Muhakemesi Kanunu var, 202. Madde. Yasa koyucu yapılan muhakeme sırasında veya soruşturma aşamasında savunmasını yapamayacak, muhakemeyi takip edemeyecek kişiler için tercüman bulundurulacak halleri belirtmiş. Sanığın yanı sıra mağduru da bu imkanı veriyor. 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesi çerçevesinde tercümandan yararlanma hakkı var, tercüman parasını da devlet üstleniyor. Ülkemizde kişinin anadilinde savunma yapmasını engelleyen bir düzenleme yoktur. Bu talep anadilde savunma talebi değildir. Türkçe biliyorsam, buna rağmen bilmediğimi iddia ediyorsam bu hakkın kullanılması değildir. Bu kişi, hakkını kötüye kullanmış olur. Hakkın kötüye kullanılması hukuk düzeni tarafından savunulamaz. Hiç Türkçe bilmeyen bir Kürt vatandaş zaten savunmasını Kürtçe yapabiliyor, bu hakka sahip."






AA