Memur-Sen tarafından düzenlenen "Uluslararası Anayasa Kongresi"ne katılan Çiçek, burada yaptığı konuşmaya, Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terörist saldırıda şehit olan askerlere bir kez daha rahmet dileyerek başladı. Çiçek, milletin huzuru için, bekası için mücadele veren güvenlik güçlerine başarılar dileyerek, "Bugünlerde onların her zamankinden daha fazla desteğe, morale, duaya ihtiyacı var. Bunun da esirgenmeyeceğini ümit ediyorum" dedi.

Türkiye'nin anayasa konusunu çok konuştuğuna dikkati çeken Çiçek, şunları söyledi:

"Belki bizim gibi toplumların bir zaafı var. Bir sorunu çok konuşuyoruz. Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz, başa dönüp tekrar konuşuyoruz. Konu aynı. Olsa olsa konuşanların üslubu değişiyor. Çok partili hayata geçtiğimiz günden bu yana 61 yıl geçti. 30 yılında bu anayasayı konuştuk. Geriye dönüp yazılanlara, söylenenlere, tartışılanlara baktığımızda konuşulmayan ne eksik kaldı? Bir ülke düşünün ki bir konuyu 30 sene konuşup da bir yere bağlayamıyorsa, burada bir sorun vardır. Her parti bu anayasayla ilgili çok ileri iddialarda bulundu, değerlendirmeler yaptı, yeni baştan ele alınması gerektiğini kendince ifade etmeye çalıştı. Herkes şikayet ediyor, herkes 'yeni anayasa' diyor, ama buna rağmen yeni bir anayasa yapamıyoruz. Eğer geldiğimiz noktada maksadımız, hedefimiz yeni bir anayasa yazmak değil de yapmak ise zaman tam bu zamandır. Herkesi söylemin ötesinde aktif katkı vermeye davet ediyorum, çünkü Türkiye bir 30 yıl daha son kullanım tarihi geçmiş, ne öncelikleri, ne felsefesi, ne kurgusu, ne dengeleri, ne de dili itibariyle günümüzün şartlarına uymayan bu anayasayla çağdaşlaşma yoluna devam edemez."

- "Talepleri patlayıcıya bağlarsan..."

Cemil Çiçek, sorunları çözebilmek konuşmak ve tartışmak gerektiğinin altını çizdi. Çiçek, "Sorunları tartışarak değil, konuşarak değil, talepleri, beklentileri, protestoları demokratik kanallar üzerinden gündeme getirmek ve hak aramayı bu çerçevede sürdürmek yerine 'Ben devletten şunları isterim, ama olmadığı takdirde bu taleplerimi C-4 patlayıcısına bağlarım' derseniz, bu hak arama değildir, özgürlük değildir. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böylesine vahşete, cinayete kimse itibar etmez, kimse bunlara cevaz veremez. İki yaşındaki çocukları öldürerek, masum kadınları, ihtiyarları kurşuna dizerek, insanların kanını dökerek hak talep ediyorsanız, demokrasilerde buna imkan olmaz. Bu cinayettir, vahşettir, anayasalar buna cevaz vermez, devletin meşru imkanları, gücü, hukuku buna imkan vermez" diye konuştu.

-Komisyon çağrısı-

Bu tür dönemlerde sorunun kendisi ya da kaynağı olmak yerine çözümüne katkı vermek gerektiğini vurgulayan Çiçek, konunun öncelikle Meclis'te konuşulması gerektiğini ve bu kapsamda hafta içinde genel görüşme yapıldığını ve önümüzdeki hafta görüşmeye devam edileceğini anlattı.

Genel görüşmeye ilişkin sayı sınırlaması bulunmadığına işaret eden Çiçek,

"Yetmedi bir defa daha konuşuruz. Ucu açıktır. Anayasa'da, iç tüzükte bu iş bir defa konuşulur demiyor. Fayda görülüyorsa, sürece katkı verecekse bin defa konuşuruz, bin defa bu yöntemi kullanırız" dedi.

Konunun daha derinlikli araştırılması gerekiyorsa da yapılacakların belli olduğunu anlatan Çiçek, şöyle konuştu:

"Sebepleri, sonuçları, aksaklıklar, gündeme gelmeyen konular neler? Neleri yaparsak daha iyi sonuç alırız gibi sayısız sorunun cevabını vermek gerekiyorsa o zaman da Meclis araştırması verilir. Kim verir, Meclis araştırmasını? Hükümet isteyebilir, siyasi parti grupları isteyebilir, en az 20 milletvekili önerge vererek bunları isteyebilir. Meclis Başkanı ne yapar? Bunun gereğini yapar. Geciktirmeden, anında, derhal bunun gereğini yapar. Bu yollar açık. Yürek yakan konular da dahil olmak üzere ülkenin her konusu anayasa ve iç tüzükteki yöntemlerle konuşulabilir, tartışılabilir. Herkes de tartışmalardan gerekli neticeyi çıkarır."

Çiçek, TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin yeni Anayasa için 3 konuda mutabakata varmalarının önemli olduğunu belirterek, bunların yeni anayasa yapılması, anayasanın Meclis tarafından yapılması ve Meclis dışından katkıda bulunulması olduğunu dile getirdi.

Anayasa sorununun ülkenin en temel sorunlarından biri olduğunu ifade eden Çiçek, "17 defa değişiklik yapılmış, 100'den fazla madde değişmiş. Geldiğimiz noktada şunu gördük ki artık restorasyon faaliyetleriyle bu yapıyı ayakta tutmak mümkün değil. Bu; imkan, fırsat, zaman kaybettiriyor" dedi.

Anayasa yapmayı, "bir dağı yerinden oynatmak kadar zor" şeklinde tanımlayan Çiçek, toplumun tüm kesimlerinden katkı, katılım, destek ve cesaretlendirme beklediklerini söyledi. Çiçek, "Menfaat çatışmalarının olduğu, farklı fikirlerin, beklentilerin olduğu, yeteri kadar da uzlaşma kültürünün, -en azından piramidin üstünde olanlar için söylüyorum- olmadığı bir süreçte anayasa yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Onun için sorunun çözümünün uzlaşma komisyonuna üye veren 4 partinin sorumlu olmadığını, herkesten katkı beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin her yerinde anayasa meselesini toplumun öncelikleri arasına koymamız gerekiyor. Ortak akıl, sivil toplum platformlarında oluşacak" diye konuştu. (AA)