AYİM'in 'Balyoz' davası sanık generalleriyle ilgili tartışmalı kararı, hukukçuların tepkisine neden oluyor. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İlyas Doğan, AYİM'in Balyoz davasının sanık generallerinin terfilerine ilişkin kararının içtihat haline getirilerek, ileride başlı başına bir sorun teşkil edebileceğini vurguluyor. AYİM'in, YAŞ öncesi hükümetlere karşı bir koz olarak kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Geçmiş dönemlerde askerî mantığı benimseyen ve onları koruyan birçok kurumun olduğunu belirten Doğan, zaman içinde bu anlayışın son bulduğunu, son yer olarak AYİM'in kaldığını anlatıyor: "Geçmişte asker koruyan kurumlar var. Yani daha önce askerî sistem yargısal alana kapalıydı. Anayasa değişikliğiyle birlikte bu alan biraz daraltıldı. Şimdi bu sefer AYİM işin içine giriyor."

Prof. Dr. İlyas Doğan, yaşanan gelişmelerin temelinde dünyada bir başka örneği olmayan askerî yargı sisteminin bulunduğunu ifade ediyor. Hükümetin ileride yapacağı anayasa değişikliğinde bu konuyu yeterince ele alması gerektiğini vurguluyor. Doğan, "Türkiye'de askerî yüksek yargıya gerek yok. Sistem darbe anayasasının izlerini taşıyor. Anayasa değişikliğinde bu tartışmalara son verecek düzenlemeler yapılabilirdi. Bu sistemin yargı birliğine aykırı olduğunu her seferinde dile getirdik. Demokrasilerin geliştiği ülkelerde buna benzeyen bir sistem bulamazsınız." diyor.

ASKERî YARGI MİADINI DOLDURDU

Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Yüksel Metin de askerî yargı sistemi için 'Türkiye hukukunun handikabı' değerlendirmesini yapıyor. Bu anlamda anayasa değişikliğinde yapılan düzenlemeyi yetersiz bulan Metin, mevcut düzenleme yerine askerî yargı anlayışını tamamıyla ortadan kaldıran bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurguluyor. Askerî yargının miadını doldurduğunu belirten Metin, AYİM ile Askerî Yargıtay'ın tamamıyla kaldırılmasını istiyor. Askerin mesleğine ilişkin suçlar için de ilk dereceli mahkemelerin bulunmasının yeterli olacağını ifade ediyor: "Bizde yargı sistemi adli ve idari olarak ikiye ayrıldığı yetmiyormuş gibi askerî adli ve askerî idari yargı gibi dörtlü bir ayrıma gitmişiz. Ancak burada Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkemelerin bulunması sakıncalı. Yargı birliğine aykırı bir yapı söz konusu. AYİM yerine Danıştay'da bir birim açılarak burada işler yürütülebilir ve bir içtihat birliği de sağlanır."

'Çift başlı' yargı büyük bir sorun

Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Turhan: "Bir ülkede yüksek mahkemelerin varlık nedeni ve temel görevi o ülkede kanun hükümlerinin yorumlanması ve uygulanmasında birliği ve özdeşliği sağlamaktır. Yasal metinleri yorumlayan ve uygulayan iki ayrı yüksek yargı mercii, iki ayrı Danıştay olmamalıdır. Bu nedenle Danıştay yanında bir de Askerî Yüksek İdare Mahkemesi bulunmamalıdır. Aynı husus Yargıtay için de söz konusudur. Yargıtay ile Askerî Yargıtay kararları arasında çelişkiler ortaya çıkmaktadır. Bunu önlemenin yolu, askerî yüksek mahkemelerin kaldırılmasıdır. Askerî mahkemeler tarafından verilen kararların temyiz mercileri Yargıtay ve Danıştay olmalıdır. Askerî mahkemelerce verilen kararlara, Yargıtay ve Danıştay'ın belli daireleri tarafından bakılabilir. Türkiye'deki gibi askerî yüksek mahkemeler, çağdaş Batılı ülkelerde yoktur. Avrupa ülkelerinden İsviçre'de askerî yargıtay görev yapıyor."  (Zaman)