Sözcü gazetesinin Halkalı'daki binasının önünde gazetecilere açıklama yapan Ülgen, kararda, dijital dosyalara el konulması hükmünün de yer aldığını belirterek, şunları söyledi:  "Bu kapsamda Burak Akbay'ın evinde yapılan aramada hiçbir şey bulunmadı. Sadece bir mini tablet bulundu ve buna el konuldu. Arabasında herhangi bir şeye el konulmadı, arandı ve eş zamanlı olarak Sözcü gazetesinin mali işlerden sorumlu müdürü Yonca hanım hakkında, ayrıca internetten sorumlu müdürü ve bir muhabir hakkında da aynı amaçlı kararlar çıktığını öğrendik. Sözcü gazetesinde FETÖ yandaşı çıkmaz. Karşıtlarını aramak istiyorlarsa, FETÖ'nün düşmanlarını aramak istiyorlarsa biz buradayız." 

Ülgen, gözaltı kararı olup olmadığına ilişkin soruya, "Hayır, gözaltı kararı yok. Fiili bir gözaltı kararı uygulaması var. Çünkü biliyorsunuz gözaltı kararını savcılar verir. Ama bize ulaşmış olan, Yonca hanımın evine giden arkadaşlarda gözaltı kararı görmedik. Burak beyin evine gelen arkadaşlarda da gözaltı kararı görmedik." yanıtını verdi.

Kararı okuduğunu dile getiren Celal Ülgen, "Son derece absürt, akla ve hukuki yönden tartışılacak hiçbir yönü olmayan, mantığa aykırı bir kararla karşılaştık." dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ın yaptığı açıklamaya da değinen Ülgen, şöyle konuştu:

"Sayın Başsavcı bir açıklama yaptı, Sözcü'nün sahibinin firari olduğunu söyledi. Hakkında herhangi bir yakalama kararı olmayan kimseye firari kelimesi kullanılması suçtur. 5 gün önce Akbay Türkiye'deydi, Türk Hava Yolları'ndan giriş ve çıkışlarını kontrol etmesini öneririm. 5 gün önce Türkiye'de olan birisi, Türkiye'ye rahatça gelen, Türkiye'den rahatça gidebilen birisinin kaçak olarak nitelenmesini kamuoyuna bırakıyorum."