Yüksek Mahkemenin Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, Ayasofya'da ibadet yapılması amacıyla idareye ve ilgili yargı makamlarına başvuru yapan bir derneğin, başvurularından sonuç alamayınca Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduğu ifade edildi. 

Başvuruda, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği öne sürüldü. 
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümünce ele alınan başvurunun değerlendirilmesinde, ihlale neden olduğu iddia edilen kamusal işlemden başvurucu dernek tüzel kişiliğinin etkilenmediği sonucuna varıldı. 

Bu nedenle Yüksek Mahkeme, başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin din özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna oy birliğiyle karar verdi.

AYM'DEN YAPILAN BASIN DUYURUSU

Ayasofya Müzesi’nin Yılda Bir Gün İbadete Açılması Talebinin Reddi Nedeniyle Din Özgürlüğünün İhlal Edildiği İddiasının Kabul Edilemez Olduğu

Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 13/9/2018 tarihinde, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği (B. No: 2015/14747) başvurusunda din özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu Derneğin Ayasofya Müzesi'nin namaz kılınması için yılda bir gün ibadete açılması yönündeki talebi ilgili idare tarafından reddedilmiştir.

Bu işleme karşı açılan iptal davası İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay, ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır. Karar düzeltme başvurusunun aynı Daire tarafından reddedilmesi üzerine başvurucu bireysel başvuruda bulunmuştur.

İddialar

Başvurucu, Ayasofya Müzesi'nin namaz kılınması için yılda bir gün ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din özgürlüğünün ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’da özel hukuk tüzel kişilerinin sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilecekleri öngörülmüştür.

Başvurucu Dernek tarafından din özgürlüğünün ihlal edildiği ileri sürülmüş fakat ihlale neden olduğu belirtilen kamusal işlemden başvurucu Dernek tüzel kişiliğinin etkilenmediği anlaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçeyle din özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.