TBMM Adalet Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı.
 
Toplantının başında, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı, gerekçesinin okunmasının ardından görüşme yapılmadan alt komisyona havale edildi. İyimaya, alt komisyona çalışmalarını tamamlaması için 15 gün süre verdi.
 
Daha sonra AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan Kubat'ın, tutuklu ve hükümlülerin ağır hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmeleri ve ziyaretçileriyle yapacakları görüşmelere ilişkin düzenlemeler içeren Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine geçildi. Teklif, CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in aynı konuyla ilgili teklifiyle birleştirilerek görüşüldü.
 
Dibek, Kubat'ın teklifinden sonra, basında sanki bu konuda ilk kez teklif veriliyormuş gibi haberlerin yer aldığını belirterek, ''Oysa biz 3,5 ay önce bu teklifi vermiştik. Bir teklifin burada görüşülmesi için illa iktidar partisinin mi vermesi gerekecek? Bu durum beni rahatsız etmiştir'' dedi.
 
Oda TV davasından yargılanan Doğan Yurdakul'un eşinin ölmesi üzerine bu konunun gündeme geldiğini ifade eden Dibek, ''Yurdakul ağır hasta iken eşini ziyaret edememişti, ancak cenazesine katılmıştı, bu da kamuoyunu rahatsız etmişti. Bu konu önce gündeme gelmiyor, sonra 'Kervan yolda düzülür' misali basın yazınca, tartışılınca gündeme geliyor'' diye konuştu.
 
-''2005'te TCK'da köklü değişiklikler yapıldı''- 
Doğan Kubat da 2005'te TCK'da ceza ve infaz sistemiyle ilgili köklü değişiklikler yapıldığını söyledi.
 
Yenileşme sürecinde uygulamada yeni birtakım ihtiyaçların doğması ve bazı düzenlemelerin sorunları çözememesi nedeniyle bu teklifin getirildiğini ifade eden Kubat, ''Hükümlünün avukatı ve görüşülmesine izin verilen kimseyle ilgili yapacağı görüşmelerin usul ve esasları yeniden düzenleniyor. Bu ilişkinin suç kuryeliği ilişkisine dönüşmesi halinde, bu görüşmenin 6 aya kadar sınırlanabileceği hükmü getiriliyor. Bu, başsavcılığın istemi üzerine infaz hakimliğinin kararıyla olacak. Bu 6 ayda süre içerisinde hükümlünün savunma hakkına ihtiyaç duyması halinde ise hükümlüye barolar birliğince avukat verilecek'' diye konuştu.
 
Kubat, güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması halinde, hükümlüye başsavcının onayıyla belli derecede yakınlarının ölümü halinde 2 güne kadar, tutuklu ve hükümlüye yakınlarının ağır hasta olması halinde ise 1 güne kadar izin verilmesinin öngörüldüğünü anlattı.
 
-''Bebek katilinin ablası rahmete gitti''- 
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, bu teklife genel olarak katıldıklarını ancak bazı endişeleri olduğunu belirtti. Öztür, şöyle konuştu:
 
''Yüksek güvenlik duvarını koyuyoruz ama diyelim ki bebek katilinin kongrelerde arzı endam eden ablası rahmete gitti veya ağır hasta. Görüşmek istiyorum talebinde bulunduğu zaman, siz de yüksek güvenlik gereği izin vermeyeceksiniz. Bu bebek katilinin yüksek fikirlerinden istifade etmek üzere devletimizin en üst organlarını ayağına gönderdik. Bu iki yapı bir arada iken, bunu yüksek güvenlik sınırları içerisinde nasıl tutacaksınız? Şeytan ayrıntılarda gizlidir misali burada, gözden kaçırdığınız bir hassasiyeti dikkatinize sunmak istiyorum.''
 
-''205 cezaevi kapatıldı, 60 tane açıldı''- 
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'de ceza infaz kurumlarının şartlarının çok iyi olmaması nedeniyle bu konuda önemli yenilikler yaptıklarını söyledi.
 
Bu konuda hala ideal bir noktaya gelinemediğini, ancak 2002'den bu yana 205 cezaevinin kapatıldığını ve bunların yerine daha modern 60 cezaevi açıldığını belirten Ergin, 38 cezaevi inşaatının da devam ettiğini ifade etti.
 
Ergin, ceza infaz yasasındaki eksiklikler ortaya çıkınca hükümlü ve tutukluların haklarının temin edilmesi noktasında çalışmalar yapıldığını anlattı.
 
Tekliflerle, yakınlarını hayati tehlike geçirecek şekilde rahatsızlandığı sağlık kurulu raporuyla belirlenen kişilere hastalarıyla görüşme ''helalleşme'' izni getiren düzenlemeler yapıldığını ifade eden Ergin, ayrıca avukat görüş izninin kötüye kullanılması ya da suç işlendiği yönünde değerlendirilmesi halinde bunun önlenmesine yönelik düzenlemelere yer verildiğini bildirdi.
 
MHP'li Öztürk'ün sözlerine yanıt veren Ergin, ''Sayın milletvekili, İmralı'da hükümlü bulunan kişi ile ilgili endişesini dile getirdi. Teklif aslında bu endişeleri önleyecek şekilde düzenlenmiş. Ancak arkadaşlarımızın hazırladığı bir önergeyle, bu endişeleri de giderecek, akla bile getirtmeyecek bir hazırlık var. Bu önerge olmasaydı bile, 5275 sayılı yasanın 25. maddesinde, 'müebbet ağır hapis cezasından hükümlülerin hiç bir şekilde cezaevi dışına çıkarılamayacağı' hükmü var'' dedi.
 

-''Ayrılmak, bölünmek isteyen yok''-

BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, yasaların şahsa özel olamayacağını söyledi. Ancak bu tekliflerde bu kuralın ihlal edildiğini ifade eden Bozlak, ''Teklifte, Mehmet Haberal'a ve Öcalan'a ilişkin düzenlemeler var, yani şahsa ilişkin maddeler var'' diye konuştu. Bozlak, ''Öcalan olayını Kürt meselesinden ayrı bir yere koyamazsınız. Türkler ve Kürtler kardeşçe, barış içerisinde yaşamak istiyor; ayrılmak, bölünmek isteyen yok. Burada iki seçeneğiniz var: Ya bölücü duruma, yönteme devam edersiniz, şiddeti artırırsınız, bu da çatışma ortamını şiddetlendirir ya da barış ve demokrasi yolunu açarsanız'' diye konuştu.

-''Türkiye AİHM'de 450 kez mahkum oldu''-

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) 450 kez tutukluluk kararları nedeniyle mahkum olduğunu savunarak, ''Buna rağmen Adalet Bakanlığı bu konuda bir çalışma yapmıyor. Bakanlık sorunu çözmekten ziyade, sorunun arkasından dolanmayı tercih ediyor'' dedi.

''Adalet Bakanlığı adeta bir rövanş alma anlayışıyla hareket ediyor'' diyen Köktürk, bu düzenlemenin, sorunu çözmek için yeterli olmadığını, sadece var olan insan hakları ihlallerini küçük rötuşlarla değiştirdiğini ileri sürdü.

Köktürk, ''Bir taraftan terör örgütü lideriyle görüşme yapılacak diğer taraftan da avukatları aracılığıyla verdiği mesajlar engellenecek. Bu çelişkiyi anlamak mümkün değil. Acaba bunun arkasında ne var diye düşünüyoruz'' diye konuştu.

-''Düzenlemeler şahsa ilişkin değil''-

Milletvekillerinin eleştirilerine cevap veren Adalet Bakanı Ergin, teklifin, ''Öcalan ve Haberal ile ilgili olduğu'' eleştirisine yanıt verirken, bu teklifteki düzenlemelerin genel düzenlemeler olduğunu, şahsa ilişkin olmadığını; düzenlemelerin bu şartları taşıyan tüm tutuklu ve hükümlüler için uygulanacağını bildirdi.

CHP'li Köktürk'ün, ''Adalet Bakanlığının sorunu çözmeye yönelik bir düzenleme yapmadığı, geçici bir düzenleme yaptığı'' eleştirisini, aşırı alınganlık ya da şüpheci olarak bulduğunu ifade eden Ergin, şunları söyledi:

''AİHM'de şikayetlerin önemli bir bölümünün uzun tutukluluk sürelerinden kaynaklandığı düşüncesine kısmen katılıyorum. Ancak bununla ilgili çok köklü çabalarımız var ve bunların da meyvelerini almaya başladık. En geç bir hafta içerisinde buna ilişkin çok geniş kapsamlı bir tasarıyı Meclise getireceğiz. Bu tasarı içerisinde bu süreleri dahada kısaltacak çok önemli düzenlemeleri beraberce yasalaştıracağız.

Hukuk yargılamalarında bir sene sonra, temyiz aşaması dahil ortalama yargılamaların bir yıla indirileceğini; ceza yargılamalarında ise 1,5-2 yıl içerisinde, ortalama bir yıla indirileceğini ümit ediyorum. Yargıtay'da görülmekte olan davalar erimeye başlayacak, hukukta bir yılda, cezada da 1,5-2 yıl arasındaki sürede stok dosyalar bitecek, Yargıtay postaya çalışacak. Bu da Türkiye'de davaların temyiz süreci de dahil bir yıl içinde bitirileceğini gösteriyor bize. Bu da Türkiye açısından bir devrimdir.''



AA