Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında Aydın'da yürütülen faaliyetleri değerlendirmek ve il genelinde devam eden yatırımları yerinde görmek için Aydın'a gelen Bakan Akdağ, tartışmalara neden olan 'Tam Gün Yasası'nda gelinen son noktayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tabip örgütünün itirazına 1 günde cevap veren Danıştay'ın bakanlığın savunmasına 3 hafta geçmesine rağmen cevap vermediğini iddia eden Akdağ, Danıştay'a bir an önce cevap vermesi için Aydın'dan çağrı yaptı. Türkiye'nin sağlıkta bir çağ
kapatıp, yeni bir çağ açtığını ifade eden Bakan Akdağ, dünyadaki sağlık örgütlerinin Türkiye'nin bu konudaki başarısını yazılı hale getirdiğini söyledi. 2009'de OECD'nin Türkiye için yayınladığı raporda 'Türkiye'de devasa bir sağlık reformunun başarıldığını ve Türkiye'de yapılan işlerin diğer ülkelere de örnek teşkil ettiğinin' açıkça ortaya konulduğunu belirten Akdağ, "Türkiye'de sağlıkta bir çağ kapatıp yeni bir çağ açtık. Bundan çok mutluyuz. Yapmış olduğumuz uygulamalarla dünyaya örnek oluyoruz. Bu bir
partinin, bir hükümetin, bir Sağlık Bakanı'nın başarısı değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin başarısıdır. Her şeyden öte sağlık çalışanlarının başarısıdır. Sağlık çalışanları yetersiz sayılarına rağmen dönüşüm programının ruhunu kapsamamış olsalardı biz bunu başaramazdık. Bütün beyaz önlüklülere, sağlık çalışanlarına teşekkür borçluyuz" diye konuştu.

"DOKTORLARIN YÜZDE 90'I MUAYENELERİ KAPATTI"
Aydın'da olduğu gibi tüm Türkiye genelinde de devlet hastanelerinde çalışan doktorların yüzde 90'ının muayenelerini kapattığına işaret eden Bakan Akdağ, geriye kalan yüzde 10'luk kısmın muayenelerini kapatmamakta kararlı olduğuna değinerek, "Bu yüzde 10'luk kısım muayene çalıştırmakta ısrar ediyor. Üniversite hastanelerinde de 'hoca parası' diye bir şey var. Bunları ortadan kaldırmak için biz bir kanun yaptık. TBMM iradesini ortaya koydu, hükümetin götürdüğü tasarıyı kanunlaştırdı. Kanuna göre artık
devlette çalışan, ister Sağlık Bakanlığı isterse üniversite hastanesinde olsun çalışan doktorlar muayene açamayacak veya açamayacaktı. Üzülerek ifade etmek gerekir ki; ana muhalefet partisi CHP, bu kanunu da Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Anayasa Mahkemesi bana göre bir takım etkiler altında kalarak muayeneci, tuzu kuru, piyasada çok para kazanan az sayıdaki öğretim üyelerinin etkisi altında kalarak bu kanunun bazı hükümlerine iptal verdi" şeklinde konuştu.

"DANIŞTAY, SAĞLIK BAKANLIĞI'NA ACİL CEVAP VERSİN"
Türkiye'de bu tartışmalar devam ederken Türk Tabipler Birliği'nin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamayı gerekçe göstererek konuyu Danıştay'a götürdüğünü hatırlatan Bakan Akdağ, şunları söyledi:
"Danıştay tabip örgütlerine bir gün içerisinde jet bir karar verdi. Sağlık Bakanlığı'ndan savunma gelinceye kadar yürütmeyi durdurma verdi. Sağlık Bakanlığı'ndan savunma istediler. Yürütme durdurma kararının verilmesiyle 'Muayeneler açık olabilir' dendi. Biz de Sağlık Bakanlığı olarak hukukçularımıza derli toplu güzel bir savunma hazırlattık ve Danıştay'a gönderdik. Buna rağmen herhangi bir cevap gelmedi. Savunmamızı gönderdiğimizde adli tatil vardı. Evet adli tatil olabilir ama sonuçta nöbetçi daire
var. Ben Aydın'dan Danıştay'a bir kere daha sesleniyorum. Lütfen Sağlık Bakanlığı'nın savunmasına cevap verin. Nasıl ki 24 saat içerisinde tabipler örgütünün talebine jet cevap verdiyseniz, bize de cevap verin, tarafsızlığınızı gösteriniz. Vatandaşın lehine olan bu durum için bakanlığımıza cevap veriniz."

"KANUNLARA SAYGILIYIZ"
Yüksek Mahkeme'nin kararının netleşmesini beklediklerini ifade eden Bakan Akdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli bir kararı bile yok. Bu böyle olmaz. Anayasa Mahkemesi açıkça gerekçeli bir kararı ortaya koymadı. Anayasa Mahkemesi'nde bu durum adet haline getirilmiş. Gerekçe yok, hüküm iptal et. Elbette mahkemelerin verdiği kararları uygularız. Ama Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar haksız kararlardır. Ancak devlet hastanesinde, üniversite hastanesinde çalışan bir doktorun muayenesi varsa bunun vatandaşı istismar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu hususta kararlı bir biçimde takiplerimizi sürdüreceğiz."




İHA