Engin, '78 muvazzaf subay var. Bunların 25'i general ve amiraldi. Böyle bir yakalama ve gözaltı kararının yol açacağı sonuçların iyi değerlendirilmesi gerekir' dedi.

Engin'in bu sözleri değişik yorumlara neden oldu.

Star Gazetesi'nden Şamil Tayyar'a konuşan Engin'in çarpıcı ifadeleri şöyle:

“Yanlış yorumlar yapılıyor. Bu iki savcı arkadaşımızın (Bilal Bayraktar, Mehmet Berk) özel yetkileri alınmadı, zaten öyle bir yetkim yoktur. Soruşturmayı yürüten ekibin başındaki Turan Çolakkadı, çalışma ekibini değiştirme ihtiyacı hissetti, bana talebini gerekçeleriyle birlikte iletti, ben de gerekçelerini makul bulup onayladım. Yapılan işlem, sadece görev değişikliğidir.”

Nedir bu gerekçeler?

Engin, “Bu gerekçeleri kamuoyuna açıklamam yasalara aykırıdır” dedi. Muvazzaf subayların gözaltına alınmak istenmesi nedeniyle operasyona müdahale edildiği iddiası için Başsavcı, şunları söyledi: “Gözaltına alınması istenen subayların 78’i muvazzaf... Bunların 25’i amiral ve general rütbesinde... Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nda var, Güney Deniz Saha Komutanlığı’nda var, 6. Kolordu’da var, Hakkari’de terörle mücadele eden askeri birliğin başında olan var... 15-20 kişi de emekliye ayrılmış subay, toplam 95 kişi... Böyle bir yakalama ve gözaltı kararının yol açacağı sonuçların iyi değerlendirilmesi gerekir.”

Şimdi ne olacak?

Başsavcı, bu soruya şu cevabı verdi: “İki savcı arkadaşımızın yerine (Murat Yöner ve Mehmet Ergül) başka görevlendirmeler yapıldı. Onlar dosyayı inceleyecekler, ona göre yeni bir karar verecekler.” Engin, “Bu kadar kabarık bir dosyayı iki savcı nasıl inceleyip karar verecek?” sorusuna “Soruşturmayı yürüten savcılardan Süleyman Pehlivan da 15 gün önce atanmıştı, kısa sürede konuya vakıf oldu, yeni gelen arkadaşlarımız da işin ehli isimler, bir sorun olmaz” diye konuştu.

Kritik soru

'Adalet Bakanlığı’ndan veya hükümetten operasyonun durdurulması yönünde herhangi bir talep geldi mi?' Cevap: “Öyle şey olur mu? Herhangi bir talep gelmedi. Ama önemli gelişmeler yaşandığında, usul ve şekil bakımından bilgi sorulduğunda, Adalet Bakanlığı’na bilgi verilir.”

HSYK üyelerince görev yerinin değiştirilmesi girişimini ve Ergenekon soruşturması kapsamında telefonlarının dinlenmesini hatırlatarak, “Sürecin her iki tarafında da istenmeyen isim oldunuz, bunu neye bağlıyorsunuz?” sorusuna Başsavcı, “Her iki tarafın da tepki göstermesi, aslında işimi iyi yaptığımı gösteriyor. 20 yıldır İstanbul’dayım, çok kritik davalara baktım, her zaman hukuktan yana oldum, hiç kimsenin tesiri altında kalmadım, tarafsız kalmaya özen gösterdim, vicdanen müsterihim” dedi.


Vatan