Kadın Araştırmaları Derneğinin düzenlediği ''Yok sayılan hukukun üstünlüğü ve devrim yasaları'' konulu panele katılan Batum, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Batum, Ergenekon soruşturması kapsamında Nedim Şener'in de aralarında bulunduğu bazı gazetecilerin bugün gözaltına alınmalarıyla ilgili bir soru üzerine '' Gazeteci olarak, emekçi olarak sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda? Onu merak ediyorum'' sorusunu yöneltti.

Gazetecilerden bu soruyu çalıştıkları gazetelerin ve televizyonların yetkin kişilerine de sormalarını isteyen Batum, ''Ne düşünüyorlar acaba? Bir sene önce ne düşünüyorlardı, şimdi ne düşünüyorlar? Söylesinler sonra söz veriyorum bana sorduğunuzda cevap vereceğim. Şimdi ben ne konuşsam basının adına konuşmuş olurum '' dedi.

Bugün konuyla ilgili sorunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de gazeteciler tarafından sorulduğunu ifade eden Batum, ''Cumhurbaşkanı'nın verdiği cevaptan herhalde herkes çok tatmin oldu ki bir daha bir şey sormadılar. O tatmin olunan neyse o değerli mensuplara soruyorum'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''Gözaltına alınan kişilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınmadıkları söyleniyor'' şeklindeki sözleri üzerine Batum, o halde ne ile ilgili gözaltına alınmışlarsa kanıtların ortaya konulması gerektiğini söyledi.

Batum, gazetecilerin gözaltına alınma biçimine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de nasıl alındığını bilmediğini ifade ederek şunları kaydetti:

''Şunu net söyleyeyim: Bir gazetecinin yanında bulunduracağı haber kaynakları ve belgeleri olur. 'Bu belge ve bilgileri neden bize önce vermedin. Neden bundan dolayı kitap yazdın?' diye yargılandığı bir tek demokrasi bilmiyorum. Varsa örneği söylesinler. Ben şuna söz veriyorum, eğer 12 Haziran'da CHP iktidar olursa basın mensuplarının hiçbiri yanında bulundurduğu evraktan dolayı, haber kaynağından dolayı ne gözaltına alınacak ne mahkum olacak ne de tutuklanacak.

Bir gazeteci yazdığı yazıdan dolayı sorumlu olur. Yoksa 'bu belgelerin sende olması senin ileride kin ve nefret suçunu işleyeceğin kanıtıdır' diye bir düzenlemenin hukuksal olmadığını, demokrasi ile bağdaşmadığını düşünüyorum. Gazeteci özgür olacaktır.''

BALBAY VE ÖZKAN'IN CEZAEVİNDEKİ YERLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Ergenekon davası sanıkları gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın cezaevindeki yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili bir bir soru üzerine de Batum, ''Türk hukukunda daha mahkum olmamış kişilerin belirli şeyleri yapmadan tecrit edilmeleri, tecrit hücrelerine konulmasını gerektiren herhangi bir düzenleme yok'' dedi.

Parti olarak da bireysel olarak da hukuksuzluklara ve haksızlığa karşı mücadele edeceklerini söylediklerini ifade eden Batum, şöyle devam etti.

''Şu anda bize gelen duyumlar iki tane gazetecinin ayrı ayrı tecrit hücresine konduğu, hücrenin küçük olduğu. Bununla ilgili TBMM İnsan Hakları Komisyonuna başvuracağız. Buradan alacağımız cevaba göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de dahil olmak üzere gerekli bütün hukuksal yollar aranacak. Amaç hukuksuzluğu ortadan kaldırmak. Türkiye'de iç hukukta bunun ortadan kaldırılabileceğini düşünüyorum. Yine kim ne derse desin Türkiye'de yargıçların, savcıların, polislerin ve vatansever insanların olduğuna inanıyorum. Onların görevlerini yapacaklarına inanıyorum. Yapmazlarsa hukuk nereye kadar götürüyorsa oraya gitmenin yararlı olduğunu düşünüyorum.''




AA