23 yıl Almanya’da kaldıktan sonra 2003’de Türkiye’ye dönen Servet Çetinsoy, 8 Şubat 2016 ‘da tarihinde Ümraniye’deki PTT Şubesi’nden kargosu olduğuna dair bilgi aldı.

Almanya’dan meçhul bir kişiden kendisi adına gelen paketi alan Servet Çetinsoy, çıkışta kendisini bekleyen polis tarafından gözaltına alındı. Pakten az miktarda narkotik madde çıktı. Çetinsoy, kolinin içindekinden haberi olmadığını söylese de tutuklandı. Bir ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Servet Çetinsoy’a beraat kararı verildi ve karar kesinleşti.

TAZMİNAT DAVASI AÇTI
Kararın kesinleşmesinin ardından avukatı Ali Mahir Başarır aracılığıyla 19 Temmuz 2016’da Maliye Hazinesi’ne 20 bin lira maddi ve 30 bin lira manevi tazminat davası açan Servet Çetinsoy’a, 15 Mayıs 2017’de Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 bin 300 lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Bu miktarı adil bulmayan avukat Ali Mahir Başarır, davayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Kararı inceleyen İstinaf Mahkemesi, verilen 2 bin 300 lira tazminatın, olayın oluşu ve sanığın sosyo-ekonomik durumuna göre fazla olduğuna kanaat getirerek miktarı bin 300 liraya düşürdü. Mahkeme, avukata ödenecek vekalet ücretini ise 4 bin 600 lira olarak belirledi.

“2 BİN 300 LİRA BENİ ZENGİNLEŞTİRMEZ”
Servet Çetinsoy, “Ben bu davadan beraat ettim. Aklandım. 1 ay boyunca haksız yere tutuklu kaldım. Hem benim, hem de eşim ve çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Geceleri uyuyamadım. Ben, zenginleşmek için açmadım bu davayı. Çektiğim manevi eziyetin karşılığını alabilmek için açtım. Verilen kararı insafsızlık olarak değerlendiriyorum” dedi.

Hürriyet