Twitter’da dillendirilen ve yandaş medyada hemen müşteri bulan bu dedikoduya göre “Ankara’daki canlı bomba eyleminin yapıldığı araç, Güneydoğu’da serbest çalışan bir Cumhuriyet muhabirine ait”ti ve “iki gün boyunca Cumhuriyet’in otoparkında kalmış”tı.


CEVAP VERMEYE GEREK DUYMAYACAKTIK
Sosyal medyanın zehirli dolaşım gücü olmasa ve bazıları bu saçmalığı ciddiye almasa, cevap vermeye gerek duymayacaktık. Ancak mecburuz. 
Bizim ne Güneydoğu’da ne herhangi başka bir yerde ve herhangi bir zamanda bahsedilen isimde bir muhabirimiz olmadı.

Dahası bırakın bombalısını, benzinli araç konulacak bir otoparkımız da yok.

Buna karşın, bu tezviratı yayanların neleri var; ona bakalım:

Gerçekleri yazmamızdan rahatsız olan bulanık operasyon merkezleri var.

Bu merkezlerde üretilip tetikçiler aracılığıyla dolaşıma sokulan zavallı planları var.

Gazetemizin tarihinde çok sık karşılaştığımız türde karalama kampanyaları, saldırı, suikast kışkırtmaları var.

Cumhuriyet, bu kör şiddet eylemini lanetlerken, o eylemle arasında bağ varmış algısı yaratmaya çalışanları da nefretle kınıyor.

Ülkenin yöneticileri ve resmi-gönüllü istihbaratçıları, gazetemizi karalamaya, yöneticilerimizi tutuklamaya, yazarlarımıza saldırmaya harcadıkları gayretin pek azını Başkent’e dek uzanan canlı bombaları bulmaya harcasa, belki bugün daha huzurlu bir ülkede yaşıyor olurduk.

Bu vesileyle Ankara saldırısında yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara şifa, tüm halkımıza sabır, metanet, dirayet ve birlik diliyoruz.

Cumhuriyet

 

Cumhuriyet gazetesi ile ilgili "algı yönetimi" yapmaya yönelik gerçek dışı iftiraları dolaşıma sunan ve bu iftira mesajlarını yurttaşları galeyana getirdikten sonra silen, insanları kin ve düşmanlığa sevkeden şahıs durumun ciddiyetinin farkına vardıktan sonra kendisini, işin iç yüzünü sorguluyormuş süsü vererek bu mesuliyetten kurtulmaya çalışmıştır.