Habertürk Gazetesi'nden Kaan Oktar'ın haberine göre, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede olay şöyle anlatıldı: 
3 çocuk babası 39 yaşındaki Ersin Erden, kredi kartıyla yaptığı alışveriş sonucu oluşan borcunu ödeyemedi. Banka, ödemesi geciken borç için dosyayı hukuk bürosuna devretti. Hukuk bürosunda takip elemanı olarak çalışan Duygu K., borçlu Erden’i telefonla aradı, ayrıca mesaj çekerek borcunu ödemesini istedi. Erden, borcunu daha sonra ödeyeceğini söyledi. Ancak aramalar kesilmedi. Duygu K., borcunu ödemesi konusunda komşu ve akrabalarına mesajlar atacağını ve kendisini rezil edeceğini belirtti. Erden’in yakın çevresine gönderilen mesajda, borcun ödenmediği vurgulandı. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Erden, şikâyetçi oldu. Savcılık, şikâyette bulunulan telefon numarası ile Erden’in birden fazla arandığını tespit etti.

TEHDİT VE HAKARET ETMEDİĞİNİ İDDİA ETTİ
İfade veren Duygu K., borçlulara ödeme yapmaları konusunda telefonla bildirim yaptıklarını kaydetti. Duygu K., borçluya ulaşılamaması durumunda haciz ve muhafaza işlemlerinden borçlu ile aynı adreste ikamet eden ve bu durumdan kötü etkilenebilecek şahıslara da borçluya ulaşmak konusunda yardımda bulunmaları için ulaşıldığını ve bilgi verildiğini söyledi. Şikâyetçiye tehdit ve hakaret etmediğini de öne sürdü.

İddianamede, icra takip işlemlerinin kanuni sınırları dışına çıkarak borçlu olan Erden’e şüpheli tarafından hiçbir kanuni gerekçesi olmaksızın sırf borcundan dolayı birden fazla aranmak ve mesaj atılmak suretiyle rahatsızlık verildiği belirtildi. Ayrıca mesajların, müştekinin yakınlarına atılarak onur ve şerefinin lekelenmesine neden olunduğu öne sürüldü.

KİŞİSEL VERİ KAPSAMINDA
Şüpheli tarafından gönderilen mesaj içeriğinde anne adı, baba adı gibi bilgilerin Ersin Erden’in rızası ve bilgisi dışında yakın çevresine mesaj olarak gönderilmesinin de kişisel veri kapsamında olduğu vurgulandı.

7 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR
Savcılık, şüpheli Duygu K. hakkında, “Kişilerin huzur ve sükununu bozmak”, “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, hakaret” suçlarından 2.5 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını talep etti.

2 MİLYON KİŞİ TAKİPTE
Türkiye’de hizmet veren bankalar, geçen yıl 2 milyon müşteriden alamadığı kredi borçlarını Varlık Yönetim Şirketi’ne devretti. Devredilen tutar 28.7 milyar TL. 90 gün boyunca ödemeyen bir tüketici bu sürenin sonunda yasal takibe düşüyor. Avukatlar da 2-3 yıl içerisinde borcu tahsil edemezse, kredi ve kredi kartı borçları belli bir ödeme karşılığında varlık şirketlerine devrediliyor. Borç devredildikten sonra ise borcun tamamen muhatabı banka değil varlık şirketi oluyor. Banka, borcu hiçbir şekilde tahsil edemiyorsa (maaş hacizi, icra vs.) bu sefer varlık şirketi, borç karşılığında belli bir tutarı bankaya ödüyor yani borcu satın almış oluyor. Bundan sonraki süreçte ise parayı almak isteyecek kurum varlık şirketi oluyor. Türkiye’de 13 adet Varlık Yönetim Şirketi hizmet veriyor.

‘KOMŞULARIMA BİLE MESAJ ATILDI’
3-4 bin liralık borcu olduğunu belirten Erden, “Sadece akrabalarıma değil, yan komşuma ve alt komşuma da mesaj atıldı. Asıl şikâyetçi olduğum konu bu; bu bilgilere nasıl ulaşabiliyorlar? Duygu adlı kadın bana ‘Gün içerisinde o parayı ödemezseniz sizinle uğraşırım. Tüm konu komşuna mesaj atacağım’ dedi. Komşularıma bile mesaj atabileceğine inanmadığım için gülerek ‘Yap bakalım’ dedim. 10 dakika sonra eşimden dostumdan bana çok sayıda telefon geldi’ Bize böyle bir mesaj geldi diye. Mesajın içeriğinde ‘Ersin Erden adlı kişi dolandırıcıdır’ gibi bir ibare de vardı. Bu kişiler resmen yasal mafyalık yapıyorlar. Bu borcu ödeyeceğim ancak bu yaklaşımlar ve tehditler doğru değil” diye konuştu.

Hürriyet