Anayasa Mahkemesi Hayriye Özdemir'in yapmış olduğu bireysel başvuru talebi üzerine vermiş olduğu 2013/3434 başvuru sayılı 25.06.2015 tarihli kararında ; "İç hukuk ve uluslararası hukuk alanında yer verilen düzenlemeler paralelinde, 2525 sayılı Kanun'un evliliğin feshi veya boşanma hâllerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile çocuğun, babasının seçtiği veya seçeceği adı alacağını belirten 4. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin , Anayasa Mahkemesinin 8/12/2011 tarihli ve E.2010/119, K.2011/165 sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğunu  ve iptal kararı gerekçesinde, kadın ve erkeğin evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olmaları gereğine yer veren uluslararası sözleşme hükümlerine de atıf yapılmak suretiyle ve eşlerin, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduklarını , erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğuracağını belirtilmek suretiyle itiraz konusu kuralın, Anayasa'nın 10. ve 41. maddelerine aykırı görülmesi nedeniyle iptaline karar verilmiş olduğunu  ve söz konusu iptal kararının  14/2/2012 tarihli ve 28204 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini" belirtmiştir. 

>> 'TARİHİ KARAR': Çocuklar artık annelerinin soyadlarını taşıyabilecek!

Kararda başvuruda bulunanın  velayeti kendisine tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin reddine ilişkin yargısal kararın, Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkına bir müdahale oluşturarak, aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİ tespit edilmiş ve yeniden yargılama yapılmak üzere kararın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 

HMK 33 amir hükmü gereği " Hakim Türk Hukukunu Re'sen Uygular" Maddenin gerekçesinde de belirtildiği gibi "Türk Hukuku" terimi kanunların yanı sıra mevzuat ile örf ve adet hukukunu ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri de kapsamaktadır. 

Anayasa Mahkemesinin emsal kararına uyan Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, tarihi  bir karara imza atarak Anayasanın 20.maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkına dayalı olarak velayeti kendisine verilmiş olan çocuğuna "KENDİ SOYADININ" verilmesini velayet hakkına dayanarak Aile Mahkemesi'nden istenebileceğine hükmetmiştir. 

Birçok hukuki ihtilafı ortadan kaldıracak bu önemli kararın ülkemiz ve hukuk camiası için hayırlı olmasını temenni ederiz. 
 

Avukat Sinem Hacıeminoğlu / hukukihaber.net

Anayasa Mahkemesi'nin emsal HAK İHLALİ kararı için bakınız: http://www.anayasa.gov.tr/.../bir.../detay/pdf/2013-3434.pdf