Günaydın, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, kamuoyunda Büyükşehir Yasası olarak bilinen düzenlemenin TBMM'de, AK Parti Grubu'nun oylarıyla kabul edildiğini ve 10 günlük bekleme süresinin ardından incelenmek üzere Cumhurbaşkanlığı'na gönderildiğini anımsattı. Söz konusu kanunla Türkiye genelinde her 2 belediyeden birinin kapatıldığını savunan Günaydın, "Bu tasarı her ne kadar 12 Kasım 2012 tarihinde TBMM'den geçmiş olsa da İçişleri Bakanlığı 24 Nisan 2012 tarihinde bir genelge yollayarak bu belediyelere yetkilerinin kullanılmasının ancak valinin onayı ile mümkün olabileceğini bildirmişti" dedi.  Bunun bir hukuk skandalı olduğunu, hukuk devleti içerisinde belediyelerin anayasadan, yasadan aldıkları yetkilerini atanmış vali ve kaymakamların onayı ile kullanmalarının hukukla bağdaşır olmadığını dile getirdiklerini anlatan Günaydın, bu kapsamda CHP'li belde belediyelerinin genelgenin yürürlüğünün durdurulması için başvuruda bulunduklarını hatırlattı. Danıştay 8. Dairesi, bu genelgenin yürürlüğünün durdurulmasına karar verdiğini belirten Günaydın, durdurma kararı kadar içeriğinin de önemli olduğunu söyledi. Kararda, "Yerel yönetimlerin yetkisini ortadan kaldıracak, etkisiz kılacak herhangi bir düzenleme yapılamaz, kanunda öngörülen vesayet denetimine ilişkin sınırların yorum yoluyla genişletilmesine hukuken herhangi bir olanak bulunmamaktadır" dendiğini bildiren Günaydın, "Yani Danıştay, İdris Naim Şahin'e bizim söylediğimizin aynısını tekrar ediyor. 'Sen hukuk içerisinde genelge çıkartabilirsin' diyor" ifadelerini kullandı. Günaydın, Bakanlığın 5 aydan fazla bir süreyle seçilmiş belediye başkanlarının yetkilerini kullanmasına engel olduğunu ileri sürerek, "Bunun hesabının sorulması" gerektiğini kaydetti. 

"Türkiye'nin gözü kulağı bu düzenlemededir"

Günaydın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasayı incelemek için 15 günü olduğunu, bunun birinci haftasının ise yarın dolduğunu belirterek, "Türkiye'nin gözü kulağı bu düzenlemededir. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nı, siyasetin günlük gelir geçer özelliklerinden ve kısıtlarından kurtulup, hukuka ve demokrasiye uygun bir şekilde bu yasayı veto etmeye bir kez daha çağırıyorum" dedi. Toplantıda, farklı partilerden belediye başkanlarının "Belediyelerimiz kapanmasın" başlığında topladıkları imzaları da basın mensuplarına dağıtan Günaydın, "Burada, CHP'li, AKP'li, MHP'li, BBP'li, bağımsız çok sayıda belediye başkanı adını, soyadını ve imzasını kullanarak 'belediyem kapatılmasın' demektedir. Başka bir deyişle AKP'li belediye başkanı AKP'nin Başbakanına 'benim belediyemi kapatıyorsun, seçilmiş olarak hakkımızı gasp ediyorsun, size hakkımızı helal etmiyoruz' demektedirler. Cumhurbaşkanından tarafsız bir cumhurbaşkanı olarak yetkisini kullanmasını bekliyoruz" diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Büyükşehir Yasası'na CHP'nin de desteği olduğu yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Günaydın, "Belde belediyelerinin kapanmasına ilişkin 430 noktada referandum yapan tek parti CHP'dir. 362 bin seçmeni sandığa götürerek 'belediyem kapanmasın' sözünü söyleten parti CHP'dir. Bütün bu çalışmaları CHP yaparken, MHP de çıksın 'ben referandum yaptım, belediyelerin kapanmasına karşı çıktım, bunun için etkili eylemler gerçekleştirdim' desin. Yeterli ve etkili çalışmayı yapmadan rol çalmaya gayret etmenin siyasal yaşamımızda bir anlamı olamaz" yanıtını verdi. 

"Sahte üyelikler" 

Günaydın, "partilere sahte üyeliklerle ilgili, yasal bir süreç başlatıp başlatmayacakları" yönündeki soru üzerine de CHP'nin il başkanları, ilçe başkanları, il yönetim kurulu üyeleri ile partide geçmişte çok önemli görevlerde bulunan kişilerin AK Parti'ye üye gibi gösterildiğini savunarak, "Sahtekarlığın, 'biz yaptık oldu' anlayışının bu kadar somut bir şekilde ortaya çıktığı bir başka örneği bulmak zordur. Ben şimdi soruyorum, AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik 'böyle bir hatayı yapanın yanına bırakmayız' dedi. Şimdi gerçekler ortada, 100 binlerce insan üye yapılmış. Bu sahte üyelikleri gerçekleştiren il, ilçe başkanları, teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcıları, genel sekreterler hakkında AKP'nin ne tür bir yaptırımı söz konusu olacaktır-" değerlendirmesinde bulundu. 
Günaydın, "Biz CHP olarak açıkça söylüyoruz, bunların her birinin teker teker saptaması yapılıyor, suç duyuruları gerçekleştiriliyor. Türkiye'deki hukuk düzeninin bizlere verdiği bütün imkanlar kullanılarak böylesine siyasi etik dışı bir sahtekarlığı yapanın hukuk karşısında ve siyaseten de hesap vermesini sağlamaya kararlıyız" diye konuştu.