2 günden bu yana Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan belediye başkanları ile görüşen BDP Grup Başkanvekili Nuri Yaman ve Milletvekilleri Akın Birdal, Bengi Yıldız, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret etti.

Baydemir belediyenin kapısında misafirlerini karşılarken, belediyenin girişinde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan BDP Grup Başkanvekili Nuri Yaman, KCK operasyonunda Kürtlere ve seçilmiş temsilcilerine yönelik hukuk dışı uygulamalar yapıldığı iddiasında bulunarak bu uygulamaları incelemek üzere bölgedeki temaslarını sürdürdüklerini söyledi.

Yaman, "Çağdışı kalmış dönemleri ve Nazi kampını anımsatan belediye başkanlarının kelepçelenerek tutuklanması, bu vicdanları sızlatan hukuk dışı uygulamalar bir yüzkarası olarak tarihe geçecektir. 1 yıla yaklaşan 14 Nisan KCK uygulaması ve bugüne kadar devam eden uygulamalarda zorlama birtakım yan besleyici deliller ile ortak bir şablon ile KCK'yla ilişkilendirilmesi kamu vicdanına ve hukuka sığmıyor. Eğer KCK'yı arıyorlarsa KCK'nın kadroları da yeri de bellidir. Bunun kimsenin kimseye referans vermesine gerek yoktur. Bizim tüzüklerimiz ile belediye başkanlarımızın, gençlik kolları üyelerimizin zorlama bir uygulama ile hukuk dışı bir şekilde KCK'nın içine konması tamamiyle hukuk dışıdır" görüşünü dile getirdi.

Yaman, Baydemir'e Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nden can güvenliği nedeniyle koruma verilmesine ilişkin resmi bir tebligat verildiğini iddia etti.

Bu tebligatın baskı, yıldırma ve çekidüzen verme amacıyla yapıldığını ileri süren Yaman, "Hrant Dink için de aynı şey yapılmıştı. Sonrasında 'bakın biz sizi uyardık' demek için kendilerini temize çıkartmak için yapılan bir uygulama olması açısından son derece tehlikeli bir senaryodur. Bu nedenle endişe duyuyoruz" ifadelerini kullandı.

Yaman, Baydemir'in de Terörle Mücadele Şubesi yetkililerine yanıt olarak korumaya ihtiyaç duymadığını ifade ettiğini belirtti. Konuya ilişkin görüşü sorulan Osman Baydemir de, "Önce Hakk'ın sonra halkın hepimizi koruyacağına inanıyorum" dedi.

Yaman, son günlerde basında yer alan darbe planları iddialarıyla ile ilgili olarak da, "Eğer zamanında Susurluk'un hesabı sorulsaydı, eğer Şemdinli'nin hesabı sorulsaydı, 12 Eylül cuntacılarına hesap sorulsaydı, bugün bunları yaşamazdık. Hükümet bu projeyi hayata geçirmek istiyorsa evela Kürtler ile barışması lazım. Buradan iddia ediyorum; devletin yönetim kademelerinden gelen bir kişi olarak diyiyorum ki bütün bu uygulamalar, darbe planları başta TSK'nın İç Hizmet Kanunu'ndaki 35'inci madde olmak üzere buna dayalı olarak yine Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin satır başlarında ve bunların uygulama alanı olan Emasya gizli planında saklıdır, onlarda yazılıdır. Bunu bilen, bunu gören, bunu inceleyen bir insan olarak iddia ediyorum ve tez elden yasal dayanağı bulunmayan Emasya planının derhal yürürlükten kaldırılması ve TSK İç Hizmet Kanunu'ndaki Cumhuriyet'i kollama ve koruma ile ilgili durumdan vazife çıkartmasına neden olan 35'inci maddesinin süratle değiştirilmesini ve Kürtler üzerindeki bu baskıları kaldıracak iç hukukla ilgili yasal düzenlemelerin tez elden yapılması, toplumun bu gergin ortamdan bu sıkıntılı ortamdan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu

Basın toplantısının ardından Milletvekilleri, Baydemir'le görüşmek üzere makamına çıktılar.

İHA