AK Parti ve Komisyonun darbeyi araştırmak ya da hesaplaşmak gibi problemi olmadığını öne süren Ali Rıza Öztürk, "Bugüne kadar darbeler döneminde işlenen faili meçhullerin aydınlatılması için 8 kez önerge verdik. Bizim önergelerimiz AKP tarafından reddedildi. 'Araştırılmasın' diye oy kullandı AKP'liler. Kurulan komisyonun ise görev ve amaçları bellidir. Ancak 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleriyle hiç ilgilenilmedi. Komisyonun haftada iki kez toplanması belirtilmişken 20 Haziran ve 12 Kasım tarihleri arasında komisyon hiç toplanmadı. Komisyon Başkanı özel bir misyon üstlenerek sadece 28 Şubat'la ilgilendi. Darbe nedenlerinin devlette aranması gerekirken sanki 'Sisi' darbe yapmış gibi, özel kişilerle görüşüldü." dedi.
CHP olarak darbe yasalarının yürürlükten kaldırılması için kanun teklifleri verdiklerini belirten Öztürk, "Darbeyle hesaplaşmak, darbe hukukunu yok etmekten geçer. 1971'de eli kanlı diktatörlük 3 fidanı darağacına yolladı. O üç kişinin itibarlarının iadelerine ihtiyaç yoktur. Onları asanların adını kimse bilmiyor. Onların idam edilişlerine ilişkin yasalar yürürlükten kalkmalıdır. Ancak verdiğimiz kanun teklifleri Adalet Komisyonu'nun tozlu raflarında beklemektedir. Aynı şekilde 12 Eylül darbe hukukunun da ortadan kaldırılması için teklif verdik ve verdiğimiz teklif, Adalet Komisyonu Başkanı tarafından ilk ve kapsamlı olarak değerlendirildi. O halde neden Genel Kurul'da görüşülmüyor?" dedi.
Mehmet Şeker ise Komisyonun Tansu Çiller'le görüşmesi sırasında "Tansu Çiller özel Raporu" hakkında soru sorduğunu, ancak Darbe Komisyonu Başkanı tarafından Tansu Çiller'e verilen bir notta "Bunlara cevap vermeyin bunlar mesnetsiz iddialardır" yazıldığını öne sürdü.
