Sakarya'nın Karasu ilçesinde anne Zeynep Keleşoğlu (40), kendisini ve komşuları olan T.Y.'yi yatakla yakaladığı için 10 yaşındaki oğlu Necmi Talha Keleşoğlu'nu boğduğu iddiasıyla polise giderek teslim olmuştu. 

Anne emniyete suçunu kabul etti. Birlikte olduğunu iddia ettiği komşuyu T.Y ise suçlamayı kabul etmedi.

 Zeynep Keleşoğlu ifadesinde çocuğunu 'Kendisinden sonra acı çekmemesi, ortada kalmaması için' öldürdüğünü söylediği, diğer iki çocuğu için ise 'Onların yaşı büyük kendilerini nasılsa kurtarırlar' dediği öğrenildi. 

 Emniyetteki sorguları tamamlanan katil zanlıları sabah saatlerinde alınan sağlık raporu alınmak üzere Yenikent Devlet Hastanesi'ne çelik yelek giydirilerek getirildi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı hastanede anne adliyeye çelik yelek ile sevk edildi. 


Baba iddiaları yalanladı
 
Yaşanan talihsiz olay sonrasında yeni bilgiler ortaya çıktı. Anne Zeynep Keleşoğlu'nun daha önceden psikolog destek aldığı, iki aydır ilacını kullanmayı reddettiği ve sık sık evden kaçtığı öğrenildi. Medyaya yansıyan haberlerin asılsız olduğunu ve konuyla ilgili yasal işlem başlatacağını belirten acılı baba İbrahim Keleşoğlu, "Bu olayla ilgili daha önceden çıkan haberlerin asılsız olduğunu, daha hiçbir şeyin netleşmediğini söylemek istiyorum. İnsanların haysiyeti, şerefi ve onuruyla oynamasınlar. Bu işin yasal peşinde olacağım, gereken neyse yapacağım. Çıkan haberlerin hepsi asılsız. Bunlara itimat edilmesin, burada bizim canımız yanıyor millet haber peşine düşmüş" dedi.

Ölen Talha Keleşoğlu'nun dayısı Musa Güzel ise yaptığı açıklamada, "Daha önce ablamı ben psikoloğa götürdüm. Psikologda intihar etmek istediğini söyledi, psikolog da sordu sen neden intihar etmek istiyorsun ve neden etmedin diye. O da, cesaret edemediğini söyledi. Bunun üzerine psikolog da ablama onu hayata bağlayan bir şeyin olduğunu söyledi. Daha öncelerde evden kaçıyordu, onu bulup getirdiğimiz zaman ve sen neden öyle yaptın diye sorduğum zaman bizi hiç mi düşünmüyorsun dediğim zaman, ablam da "Ben bir Talha'yı bir de kendimi düşünüyorum" der ağlardı. Ruhsal hastalık olduğu kanaatine vardık, psikologa götürdük. Elimizden geleni yapmaya çalıştık ama biraz geç kaldık galiba. İntihar etmek istiyordu ama oğlu Talha'yı da bırakmak istemiyordu. "Ben ölürsem, bana bir şey olursa Talha'ya kim bakacak" diyordu. Çocuğunu çok düşünüyordu onun için çocuğunu öldürdü" diye konuştu.