Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yaptığı saldırıya ilişkin, ''İsrail tarihin en önemli hatalarından birisini yaptı. Bu yanlışın ne büyük bir yanlış olduğunu ileride çok daha fazla anlayacaktır. Şüphesiz ki Türkiye kendi vatandaşlarına ve kendi gemisine karşı uluslararası sularda yapılan böyle bir saldırıyı asla affetmeyecektir'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Çorum Valiliği'ni ziyareti sırasında gazetecilerin İsrail'in, Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısına ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, saldırı karşısında dünyadan gelen tepkileri yeterli görüp görmediğine ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, saldırılara hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, ''Bu kişiler aslında şehittir'' dedi. Yardım gönüllülerinin insanlara yardım etmek gibi ulvi bir amaçla hareket ettiğini, ellerinde silah ya da başkalarına zarar verecek bir şey taşımadığının altını çizen Gül, şöyle konuştu:

''İsrail tarihin en önemli hatalarından birisini yaptı. Bu yanlışın ne büyük bir yanlış olduğunu ileride çok daha fazla anlayacaktır. Şüphesiz ki Türkiye kendi vatandaşlarına ve kendi gemisine karşı uluslararası sularda yapılan böyle bir saldırıyı asla affetmeyecektir. Soğukkanlı bir şekilde ama bunun gereğini muhakkak yapacaktır.

Zaten bununla ilgili devlet kademeleri, hükümet gerekli çalışmaları yapmaktadır. Şunu belirtmek isterim ki İsrail yaptığı en büyük yanlışlardan, en büyük hatalardan çok pişman olacağı bir yanlışı yapmıştır. Bunu giderek daha çok anlayacaktır. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız.''

Saldırının dünyada çok büyük yankı uyandırdığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, BM Güvenlik Konseyi'nde saldırının oy birliğiyle kınanmasının ve olayla ilgili bağımsız komisyon kurulmasının önemli olduğunu kaydetti. Komisyonun bağımsız bir komisyon olacağını vurgulayan Gül, ''Bu komisyon asla İsrail makamlarının kurduğu bir komisyon olmayacaktır. Böyle bir komisyonu kabul etmemiz mümkün değildir'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İsrail'in insanlığa karşı nasıl bir suç işlediğini kendi elleriyle deşifre ettiğini dile getirdi.

Türkiye'nin bütün vatandaşlarını İsrail'den geri getirdiğini ifade eden Gül, İsrail'de tutulan Türk vatandaşlarının parça parça getirilmesini kabul etmediklerini anlattı. Gül, ''Bu çok önemli bir olaydır ve takip edilecektir. Unutulacak, unutturulacak ve üstü kapatılacak bir konu değildir'' dedi.

''ESKİSİ GİBİ OLMAYACAĞI ARTIK ORTADADIR''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-İsrail ilişkilerinin seyrinin bundan sonra nasıl olacağına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

''Bu saatten sonra Türk-İsrail ilişkileri hiçbir zaman eskisi gibi olmaz. İsrail yaptığı hatayı anlar, bunu çok açık bir şekilde, kabul edilebilir bir şekilde giderebilirse ancak o zaman belki telafi edebilir. Ama hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağı da artık ortadadır. İsrail ileride anlayacaktır yaptığı hatayı, yaptığı işin ne olduğunu ve kendisine maliyetinin ne olduğunu. Bundan sonra ne olacağını herkes takip edecektir.''

''Türkiye'nin Orta Doğu'da artık arabulucu rolü üstlenemeyeceğine'' ilişkin değerlendirmeler yapıldığının hatırlatılması ve Orta Doğu barış sürecinin bu durumdan nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine Gül, bu meselenin Türkiye-İsrail meselesi olmadığını, İsrail ile insanlığın meselesi olduğunu söyledi.

Dünyanın bunu böyle görmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, İsrail'in yardım konvoyuna yaptığı saldırıda Türk vatandaşlarının öldürülmesiyle, konunun ayrı bir hal aldığını kaydetti.

İsrail'in davranışları ve politikalarının ne İsrail-Filistin sorunu ne İsrail-Arap sorunu ne de Türkiye-İsrail sorunu olduğunu bildiren Gül, bunun İsrail ile bütün insanlığın meselesi olduğunun altını çizdi.

Gül, şunları kaydetti:

''İsrail aslında kendi geleceğiyle ilgili çok yanlış işler yapmaktadır. İsrail'deki hükümet kendi halkına yük olmaya başlamıştır. Yaptıkları politikalar kendi geleceklerini karartmaktadır. Bu söylediklerim anlayan için çok önemli laflardır. Ben uzaktan konuşarak herhangi bir şekilde hamaset yapmıyorum. Bu söylediğim lafların bütün İsrailliler tarafından ve bu konuyla ilgilenen başta ABD'deki yetkililer olmak üzere herkes tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekir.''



Haber Türk