Ergenekon davası kapsamında 2008 yılında tutuklanan ve 7 ay sonra daha sonra delil yetersizliğinden serbest bırakılan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, geçen yıl ocak ayında duruşma savcısnın talebi ile tekrar tutuklanmıştı. Tutukluluğunun birinci yılında yazılı bir açıklama yapan Tolon, sert eleştirilerde bulundu. Mahkemenin Ergenekon terör örgütünün varlığını Emniyet, Jandarma, Genelkurmay ve MİT’e sorduğunu ancak hiçbir kurumdan örgütün varlığı ile ilgili bilgi gelmediğini anlatan Tolon, “Sadece tedarik edilmiş birkaç birkaç hükümlü gizli tanık ile yandaş medya kalemşörleri dışında sözde örgütü ne gören, ne duyan, ne de bilene rastlanılmadı” dedi.

‘Sanal terör örgütü’

Savunmanın 778 tanığın dinlenilmesi talebinin mahkeme tarafından reddedildiğini hatırlatan Tolon, “Maddi gerçeğe ulaşmak yerine düzmece deliller ve etkin pişmanlıktan istifade etmek isteyen gizli tanıklara, sanal bir terör örgütü yaratma çabası içerisinde hareket ettiğini ortaya koymuştur” ifadesini kullandı.

‘Rehineliğimi sürdürüyorum’

“Şimdi pek çok suçsuz ve günahsız insanla birlikte tutsaklığım ya da rehineliğim sürdürdüğümü görüyorum” diyen Tolon suçunun ne olduğuyla ilgili ise şu ifadeleri kullandı: “2003 yılında Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirilmesi hadisesi karşısında o sırada ABD yapılacak Irak Merkezi Kuvvetler Komutanının devir teslim askeri törenine TSK’yı temsilen katılmaksızın bu son derece çirkin davranışı bir basın açıklamasıyla kınayarak eşimle birlikte derhal ülkeme geri dönmem ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 5 özel harekat mensubu güvenlik görevlisinin Türkiye’den Bağdat’a büyükelçiliğimizin korunması amacıyla giderken BM kararları doğrultusunda ABD’nin kontrolü ve sorumluluğu altında bulunan Musul yakınlarında haince pusuya düşürülerek şehit edilmesi karşısında duygu ve düşüncelerim sorulduğunda ‘biz de bunu not ediyoruz’ şeklinde açıklamada bulunmam bu davranışlarıma örnek olarak gösterilebilir.” Tolon verdiği bu örneklerin sonunda da “Anlaşılan odur ki bu açıklamalarım bazı iç ve dış çevreleri rahatsız ederek tutuksaklığımın hukuksal olmasa da fiili koşullarını yaratmaya yetmiştir” dedi.