Anma törenine için Özbilgin'in eşi Sema ve oğulları Gökhan ve Serkan Özbilgin'in yanı sıra Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, CHP Grup Başkanvekili Emine ülker Tarhan, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzoğlu ile Danıştay mensupları katıldı.

Karşıyaka Mezarlığı'ndaki Özbilgin'in mezarı başında Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından konuşan Danıştay Başkanı Karakullukcu, kendisinin de çok yakından tanıdığı ve sevdiği bir arkadaşını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını söyledi.

Tüm meslek mensuplarının da aynı acıyı hissettiğini belirten Karakkullukcu, Özbilgin'in hiç hak etmediği bir acı sonla karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Adaletin çok hassas bir nokta olduğunu vurgulayan Karakullukcu, ''adalet hizmetini yerine getirirken kılı kırk yararak, bir kelimeyi bin kere düşünerek çalıştıklarını'' anlattı. Karakullukcu, Özbilgin'i de bu duyarlılık içinde, titizlikle görevini ifa ederken kaybetmenin acısını yaşadıklarını söyledi.

Saldırının yargılama aşamasının devam ettiğini, Danıştay olarak davaya da müdahil olduklarını hatırlatan Karakullukcu, şunları kaydetti:

''Bu hepimizin davası. Birimize yapılan bu saldırıyı nefretle bir kez daha kınıyoruz. Ama bu saldırı bir şahsa karşı yapılmamıştır. Bu saldırı laik Cumhuriyet'in temellerine yapılmıştır. Dolayısıyla bu toplumun içinde yaşadığımız herkesi, hakiminden savcısına, savcısından işçisine, memuruna herkese yapılmış olarak algılıyorum. Onun için biz ve arkadaşlarımız, birbirimizden sorumlu olarak her zaman bu anma törenlerini yerine getirecekler. Sorumluların da takipçisi olacağız.''

-Anıtkabir ve Danıştay'daki törenler iptal-

Karakullukcu, bu sene bir değişikliğe giderek, kurumda tören düzenlemek yerine mezarı başında Özbilgin'i anmak istediklerini belirterek, ''Burada görevimizi yerine getirmeyi daha iyi eyledik. Rüya da görmüyoruz geçmişteki gibi. Rüya görmeye de ihtiyacımız yok artık. Gerçekleri yaşıyoruz. Hepimiz gerçekleri yaşıyoruz. Hepimiz üzerimize düşen görevleri yerine getirmek zorundayız. Biz yargı olarak tarafsız, bağımsız ve de kararlı şekilde yolumuza devam ediyoruz edeceğiz'' dedi.
Gazetecilerin, ''Daha önceki yıllarda hem kurumda tören düzenleniyordu hem de burada anma yapılıyordu. Değişikliğin nedeni nedir-'' sorusu üzerine Karakullukcu, ''Herhangi bir nedeni yok'' dedi.

''Sizin kararınızla mı oldu bu değişiklik-'' sorusuna karşılık da Karakullukcu, ''Kurulumuzun kararıyla oldu. Bundan sonra da böyle yapmayı planlıyoruz. Çok önemli bir şey değil. Zaten biz anıyoruz. Burada bir şey söylüyoruz. Ondan sonra 50 kapıya çekiliyor. Bunda herhangi bir kasıt aranmasın. Yoksa kurumda sembolik olarak da anmak, buraya da gelmek daha fazla zaman ayıralım, daha fazla acımızı yüreklerimizde hissedelim düşüncesinden ibarettir'' diye konuştu.
''Saldırıda kameraların karartıldığı ve o dönem ki Danıştay yönetiminin de ihmali olduğu iddiaları var. Bu konuda bir soruşturma başlatacak mısınız'' sorusuna Karakullukcu, ''Gerekirse başlatırız. Hukuktan hiç kimsenin kaçması mümkün değil ama şu an için gerek görülmüyor. Gerekli görüldüğü zaman hiç bir şeyden kaçınılmaz. Hukuk, adalet adına hiç bir şeyden geri kalınmaz. Buna da imkan vermeyiz. Yapmamız gerekeni yaparız'' yanıtını verdi.
Konuşmasının ardından Karakullukcu, Özbilgin'in eşi ve çocuklarıyla mezara kırmızı karanfiller bıraktı. Sema Özbilgin, Karakkullukcu'ya kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.

Gökhan Özbilgin de gazetecilerin, ''Daha önceki yıllarda Danıştay'da da bir tören düzenleniyordu. Bu sene yapılmamasını nasıl karşılıyorsunuz-'' sorusu üzerine, ''Öyle takdir etmişler. Nasıl takdir etmişlerse bize gereğini yapmak düşüyor sadece. Bu töreni her zaman Danıştay düzenliyordu biz de uyuyorduk. Bu sene böyle uygun görmüşler'' dedi.




AA