Hukukçular, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda tutukluluk sürelerini düzenleyen 102. maddesinin 31 Aralık’ta yürürlüğe girmesiyle Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılanan ve tutukluluk süreleri 3 yılı dolduran sanıkların tahliye edilmeleri gerektiğini belirtti.

31 Aralık’ta yürürlüğe girecek olan 102. maddenin tutukluluk süresini azami 3 yıl ile sınırladığını belirten Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Bayraktar, “Tutuklama, ‘ceza’ uygulaması değildir. Bu madde kapsamında 3 yılı aşkın süredir tutuklu bulunanlar hemen tahliye edilmelidir. Mahkeme, üçüncü yılını doldurduğu halde halen hakkında hüküm veremediği diğer sanıkları da tahliye etmeli” dedi.

Prof. Dr. Bayraktar, 102. maddede düzenlenen tutukluluk süresinin azami 3 yıl olduğunu belirterek kanun maddesinin yürürlüğe girmesiyle, 3 yıl tutukluluk süresini dolduran sanıkların tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı. CMK’nin 2005’te yürürlüğe girdiği günlerde tutukluluk süresine ilişkin 102. maddenin yorumlanmasına ilişkin çıkan tartışmaları da anımsatan Bayraktar, “Kanunun ilgili maddesindeki ‘Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir, uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez’ diyor. CMK’nin dayandığı ileri sürülen ‘kişisel hak ve özgürlüklerin önde gelmesi’ esası, bir önceki fıkrada düzenlenen ‘tutuklamanın istisnai bir tedbir’ olması gerekçeleri göz önünde bulundurulduğunda bu süre en fazla 3 yıl olarak uygulanabilir. Ayrıca, aynı maddenin bir üst fıkrasında, ‘6 aylık tutukluluk süresi en fazla 4 ay uzatılabilir’ diyor. Alt fıkradaki 3 yıllık durum da azami uzatma süresini düzenliyor. Hukuken, ‘uzatma süresi esası geçemez.’ Yani 2 yıllık bir öngörüyü artı 3 yıl olarak uygulayıp tutukluluk süresini 5 yıla çıkaramazsınız. 2+3 yanlış bir yorumdur. Tutuklama, ‘ceza’ uygulaması değildir. Bu madde kapsamında tutuklu bulunanlar tahliye edilmelidir” dedi.

Serbest kalırlar

Avukat Uğur Poyraz ise kanunun yürürlüğe girmesinin ardından Ergenekon davasından tutuklu bulunan sanıkların, yargılama 3 yılı doldurunca ve haklarında hüküm verilmemişse serbest bırakılmaları gerektiğini söyledi. Tutukluluk süresinin gereksiz yere uzaması halinde telafisinin mümkün olmadığını belirten Poyraz, “İşte bu gibi halleri önlemek amacıyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu yapılırken Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’ başlıklı 5. maddesindeki makul süre içinde yargılama kuralına uygun bir düzenleme yapılmıştır” diye konuştu.

Özel yetki tuzağı

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen de 2005 yılında yürürlüğe giren bir kanunun 2010’da uygulamaya girmesinin hukuk devletine uygun bir uygulama olmadığını söyledi. Prof. Şen, “uyum süreci” olarak adlandırılan bu sürecin yargılamada mağduriyetlere yol açtığını belirtti. Benzer uygulamaların ağır ceza davalarının sonlandırılmasını zorlaştırdığını belirten Prof. Şen, “Bu davalar, AİHM’ye gidiyor ve yargılama makul sürelerde bitirilemediği için tazminat davalarıyla sonuçlanıyor” dedi. Prof. Şen, ağır ceza mahkemelerinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresinin en çok 2 yıl olduğunu, zorunlu hallerde bu sürenin asıl sürenin üzerinde uzatılamayacağını, yani 1 yıl uzatma süresinin olabileceğini belirterek “Esas süre 2 yıl ise istisnası asıl süreden uzun olamaz. Bu da 2+1 şeklinde yani toplamda 3 yıl olabilir” dedi. Prof. Şen, özel yetkili mahkemelerde bu sürenin bazen 2 katına çıkabileceğini, yargılamanın 6 yılda bitirilmesi gerektiğini söyledi.

 

5 yıl sonra yürürlüğe giriyor

5320 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun” 23 Mart 2005’te kabul edildi. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren kanunun 12. maddesinde “5271 sayılı CMK’nin 102’nci maddesi, aynı kanunun 250’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yazılı suçlar ile ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, 31 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girer” ifadesine yer verilerek kanunun en önemli maddesinin yürürlülük tarihi 31 Aralık 2010’a ertelendi. “Tutuklulukta geçen süre” ise 5271 sayılı CMK’nin 102. maddesinde ise “Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez” olarak düzenlendi. CMK’de tutukluluk sürelerinin kısatılmasını düzenleyen değişikliğin 5 yıl gecikmeli olarak yürürlüğe girmesiyle, uzun süren tutukluluk süreleri nedeniyle mağdur olan Ergenekon davası sanıklarının da mağduriyeti giderilmiş olacak.

 

Kim, ne zaman tutuklandı?

Ergün Poyraz 27 Temmuz 2007, Veli Küçük 22 Ocak 2008, Muzaffer Tekin 15 Haziran 2007, Doğu Perinçek 21 Mart 2008, Tuncay Özkan 23 Eylül 2008, Mustafa Özbek 22 Ocak 2009, Levent Göktaş 7 Ocak 2009, Mustafa Balbay 6 Mart 2009, Mehmet Haberal 17 Nisan 2009, Serdar Öztürk 7 Haziran 2009.



Cumhuriyet