27 Mayıs - 12 Mart Alt Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, darbelere karşı 'Demokrasi Bakanlığı' veya 'Demokrasi Müsteşarlığı' önerisinde bulundu. Raporun sonuç bölümünde şu ifadeler yer aldı: Demokrasiyi kesintiye uğratan tüm darbe, muhtıra ve müdahalelere karşı alınması gereken tedbirleri ve demokrasiyi daha katılımcı kılmakla görevli, en azından bir müsteşarlık düzeyinde yapılanmaya gidilmeli. Arzulanan, demokrasiyi güçlendirme ve geliştirmeden sorumlu bir devlet bakanlığı olsa da; müsteşarlık düzeyindeki bir idari mekanizma, bu istikamette iyi bir başlangıç olabilir.

DEVLET GEÇMİŞİNE MERCEK

27 Mayıs - 12 Mart Alt Komisyonu'nun Başkanı AKP Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu, darbelere karşı toplumsal bilincin geliştirilmesi ve bir daha darbe, muhtıra ve müdahale yaşanmaması için yapılan önerinin perde arkasını anlattı: Demokrasi Bakanlığı veya müsteşarlığı kurulursa, geçmişte demokratikleşmenin aleyhine oluşturulmuş devlet kültürü ve yapılanması bütün ayrıntılarıyla mercek altına alınabilir. Bu öneri gerçekleşirse atılacak ilk adım, 'Türkiye'de demokratikleşmeyi engelleyen uygulamalar nelerdir?', 'devlet nerede hatalar yaptı' ve 'demokratik kültürün yerleşmesi ve güçlenmesi nasıl hızlanır?' sorularına yanıt aranması ve çalışma başlatılması olmalı.

KÖKLÜ DEMOKRASİ  

BU bakanlığın görev tanımında, özgürlükleri ve demokrasi kültürünü körelten yasaklarla mücadele hedefi yer almalı. Bu çerçevede, 'Vatandaşın sokağa çıkarken karşılaştığı yasaklardan, okula giderken, vakıf-dernek-kulüp, parti kurarken karşılaştığı yasaklara kadar ne tür yasak varsa onlara yönelik çalışma yapar' tanımı kullanabilir. DEMOKRASİ Bakanlığı, demokrasi kültürünün vatandaş, devlet ve bütün ülkede kök salıp yerleşmesini sağlamak ve  kurumları bu kültüre yöneltmek ve koordine için önemli görev üstlenebilir. SÜRELİ bir bakanlık olabilir. Demokratikleşme kültürü bütün ülkede hakim kılındığında böyle bir bakanlığa da ihtiyaç kalmayacaktır.

Ne YAPMALI?

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na ulaşan, alt komisyon raporlarında 'darbelerle mücadele'  konusunda dikkat çeken çok sayıda öneri de yer aldı. İşte o önerilerden bazıları:

- Darbelerin yarattığı tahribat Kültür Bakanlığı'nın destekleyeceği film ve belgesellere konu edilmeli.
- İlk ve orta öğretimde, üniforma uygulamasına son verilip kıyafetler serbest bırakılmalı
- Darbe süreçlerinin kalıntısı tüm fişlemeler imha edilmeli.
- Askeri cezaevleri de Adalet Bakanlığı'na bağlanmalı.
- Askeri okullara ÖSYM sistemiyle öğrenci alınmalı.
- Askeri liseler Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmalı.
- Ders ve soru bankalarında askeri darbeleri onaylayan içerik çıkarılmalı.
- Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalı. 
- AB üyelik yolundaki reformlar kararlılıkla sürdürülmeli. 
- Hukuk alanındaki ikilik kaldırılmalı. 
- Askeri harcamaların tamamı denetlenebilmeli. 
- Sivil hayata müdahale edebilen Jandarma sistemi kaldırılmalı, görev polise devredilmeli.

Adnan Menderes nerede hata yaptı?

27 Mayıs 1960 Darbesi Raporu'nda, darbenin adeta 'geliyorum' diyerek gerçekleştiği vurgulandı. Raporda, İktidardaki Demokrat Parti ve Başbakan Menderes'in 'nerede hata yaptığı' da sıralandı: 

- 27 Mayıs darbesi emareleri itibariyle ihtimal dışı bir seçenek değildi. Veriler bir darbenin mutlak ve muhakkak olmasa bile güçlü bir ihtimal olduğunun anlaşılmasına yeterdi.
- DP Hükümeti, Türk Milleti'nin geleneksel muhalefet ve destek algısını doğru okuyamamıştır. Başbakan Adnan Menderes'in ziyaret ettiği her vilayet, kendisini coşkuyla karşılamaktadır. Ancak sadece darbe ertesi değil, infazlar olduğunda da kayda değer bir tepkiye tesadüf edilmemektedir.
- DP'nin salt seçmen çoğunluğuna güvenip gerekli tedbirleri almaması, önemli bir eksiklikti. Millet çoğunluğu, yatırım ve hizmetin darbeleri önlemede yeterli olmayacağının somut bir örneği.