Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin yıllardır gizlenen bir sır daha ortaya çıktı. 27 Mayıs darbesini yapan cuntacıların kurdukları Yassıada mahkemelerinde, Başvekil Adnan Menderes'in kendisini savunamaması için akıl almaz yöntemlere başvurduğu ortaya çıktı. Piyasaya yeni çıkan "Yassıada'nın Sessiz Tanıkları" kitabında, Adnan Menderes'e duruşma öncesi uyuşturucu etkisi yapan iğne yapıldığı iddia edildi. Bu bilgi, şahitlerin tanıklıklarıyla da desteklendi.

Zaman Gazetesi Başbakanlık muhabiri Erdal Şen'in, Adnan Menderes'le birlikte Yassıada'da tutuklu olan DP'li vekillerden hayatta kalanlar ve yakınlarından oluşan 30 aile ile yaptığı röportajlar Zaman Kitap'tan yayımlandı. Her bir ailenin anlattığı ayrıntılar, yıllardır ortaya çıkarılmamış birçok olayı deşifre eder mahiyette. Kitaptaki dikkat çekici iddialardan birisi de hâlâ hayatta olan dönemin DP Bilecik Milletvekili Mehmet Erdem'e ait. Erdem, Menderes'in duruşmalardaki halini anlatırken, "Pek normal değildi ki. Mahkemeye gitmeden sabah basıyorlardı iğneyi." diyor. İğnenin ne olduğunu da, "Müsekkin iğnesi. Teskin edici, uyuşturucu. Doğru dürüst kendini savunmasın diye. Askerlerden görüp acıyan oluyormuş, bizim arkadaşlara anlattıklarından duyuyorduk biz de." sözleriyle ifade ediyor.

Dönemin İstanbul Belediye Başkanı Kemal Aygün'ün kızı, Mehmet Ali Bayar'ın annesi Baysan Bayar da babasının tanıklığına dayanarak şunları aktarıyor: "Adnan Bey'in sabahlara kadar uyutulmadığına babam şahit. Babam hemen yan koğuşta yatıyormuş. 15 dakikada bir gelip Adnan Bey'i uyandırırlarmış. Dinlenip mahkemelerde konuşamasın diye. Kalk diyorlar, uyutmuyorlar, hakaret, tahkir, bağırma..." Bayar, babasının Bizans mahzenlerinde 19 gün boyunca soğuk suyun içinde tutulmasını da duygulanarak anlatıyor. Kitapta, Yassıada şartlarından dolayı daha duruşmalar devam ederken hayatını kaybeden çok sayıda kişiyle ilgili perde de aralanıyor. Kitaptaki iç acıtıcı olaylardan birini de Celal Bayar'ın damadı, Yassıada'da tutuklu DP'li vekillerden Ahmet İhsan Gürsoy aktarıyor. Gürsoy, Ada Komutanı Tarık Güryay'ın, tıraş olmakta geç kaldığı için Menderes'e elinin tersiyle tokat attığını söylüyor.



Tanık ailelerinden ibretlik hatıralar:

Hasan Polatkan'ın eşi Mutahhare Polatkan: Eşimin elinin üzerinde sigara söndürmüşler.

Fatin Rüştü Zorlu'nun kızı merhum Sevin Zorlu: Babamı, daha idam için gereken imzalar tamamlanmadan infaz ettiler.

Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes: 'Adnan Menderes'le görüşebilirsiniz' diye bize resmi bir yazı geldi. Annemle birlikte sevinç içinde Ankara'dan İstanbul'a gittik. Yassıada'ya geçmek için bindiğimiz vapurdan son anda indirdiler. "Siz zaten görüşmüşsünüz." dediler. Maksat eziyet etmekti. Babamı asan celladın kirasını da, astıkları ipin parasını da bizden aldılar.

Tevfik İleri'nin eşi Vasfiye Hanım: Orada kanser olup ölen eşimin arkasından ağlayan hemşire için soruşturma açtılar.

Namık Gedik'in oğlu Arda Gedik: Babamın cenazesini bile 1 ay bekletip öyle verdiler.

Lütfi Kırdar'ın oğlu Erdem Kırdar: Salim Başol'un tavrı yüzünden ifadesini verirken babam Yassıada'daki mahkeme salonunda kalp krizi geçirip öldü. Cenazesine katılanlara bile 'mezar davası' açtılar.

Emre Oktay: Babamı Yassıada'da işkence ederken öldürdüler.

Talat Asal: Menderes'in avukatı olarak benim Beyoğlu'nda yürümem bile yasaktı. İlgi odağı oluruz diye çekiniyorlardı. Öyle komik yasaklar vardı ki, Yassıada'dakiler için kurtarma teşebbüsüne yol açar diye, "Ada Sahillerinde Bekliyorum" şarkısını da yasakladılar.

Ersin Üner: Geçinebilmek için taksi şoförlüğü yapan Demokrat Partili vekil eşleri vardı.
 





Zaman