Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu ve Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Konya Şubesi tarafından düzenlenen ‘Ekonomi, Hukuk ve Demokrasi’ panelinde, Türkiye’nin hukuk, demokrasi ve ekonomik sorunları masaya yatırıldı. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Galip Baldıran yönetiminde gerçekleştirilen panele Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alparslan Işıklı, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük katıldı.

Panelde konuşün YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 12 Eylül referandumu ile Türkiye hukukuna ikinci bir 12 Eylül darbesi vurulduğunu söyledi. Türkiye’nin hukuk devletinden, parti devletine geçtiğini ifade eden Eminağaoğlu, yargıda yapılan kişisel kusur halinde yargıç, savcı ve memurlara dava açılamadığını ve bunun dünyadaki hiçbir hukuk devletinde görülmediğini vurguladı.


"Hukuk kimin hukuku?"

Hükümet tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) verilen bir yasa tasarısı ile ilgili açıklamalarda bulunan Eminağaoğlu, “Bugün TBMM’de bir yasa tasarısı var. Bu bizzat hükümet tarafından sunulan bir yasa tasarısı. Kişisel kusur halinde memura dava açılamıyor. Bu memura ‘Dediğimizin dışına çıkamazsın’, ‘Arkanda ben varım’ demektir. Bu nasıl bir hukuk devletidir? Hukuk devletinden parti devletine geldik. Elbette hukuk üstün ama bu kimin hukuku? Bu yasa tasarısı, suç ortaklığının yazılı emridir” dedi.

Bazı savcıların Atatürk için, Ergenekon içinde yer aldığı hakkında açıklamalar yaptığını hatırlatan ve savcılara dava açılamadığı için 400 suç duyurusunun ve davaların hükümete açılabildiğini belirten Eminağaoğlu “Parti hukukuna geçtiniz, o zaman hesap vereceksiniz. Madem savcılara dava açılamıyor, o zaman hükümet Atatürk’e hakaret etmiştir. O halde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mı Atatürk’e hakaret etti? Bunu çıksın açıklasın, Atatürk’e kim hakaret etti, kamuoyu bunu merak ediyor” diye konuştu.


"12 Eylül darbesinden farksız"

Dünyanın hiçbir ülkesinde 3 kişinin oturup temel yasayı hazırlamadığının altını çizen Eminağaoğlu, yaşananların 12 Eylül generallerinin yaptığından farksız olduğunu belirtti. 12 Eylül referandum sürecini 2.nci darbe olarak nitelendiren Eminağaoğlu, “Temel yasayı hükümet 3 kişi oturup yapmıştır. 12 Eylül darbesinde de 5 general anayasayı değiştirmişti. Peki soruyorum şimdi 12 Eylül’ler arasındaki fark nedir? Maddeler yorum yoluyla değiştirildi. Bu ne anlama geliyor?” şeklinde konuştu.

Yargının Amerika’yı yeniden keşfeder hale geldiğini söyleyen Eminağaoğlu “Hükümet her şeyi zaman aşımına uğratıyor, bunun adı ‘Örtülü genel aftır’. Siyaset sorunlarınızı yargı ile değil bizimle çözün, yargı tıkandı diyor. Cumhuriyetin temel yasaları siyasi iktidarın çıkarları uğruna çöpe atılıyor. Laik Cumhuriyeti, laik olmayan bir siyasi partiye yükler misiniz? Ticaret ve Borçlar Kanunu, İslam Hukuku’na yani şeriata göre değiştiriliyor. Başbakan bunu açıkça yazmış, Eğer Türkiye’de ileri demokrasi istiyorsanız geniş yetkili mahkemelerin kaldırılması gerekir” ifadelerini kullandı.


"Atatürkçülük son buldu diyorlar"

TÜMOD Genel Başkanı Prof. Dr. Alparslan Işıklı ise, küresel karanlık güçlerin ilk hedefinde kitle örgütlerinin yer aldığını belirterek, Türkiye’de bu güçlerin etkin rol oynadığını söyledi.

Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük de, ekonomik özgürlüğün bulunmadığı yerde başka bir özgürlükten bahsedilemeyeceğini vurgulayarak, halk oylamasından çıkarılacak derslerin genel seçimlerde örnek olacağını ifade etti. Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Veli Demir ise, Üniversite kampuslarının partilerin grup toplantı salonları olmadığını belirterek, yumurtalı eylem gerçekleştiren öğrencileri desteklediklerini söyledi.

Panele katılan ve çoğunluğu gençlerden oluşan bir grup ise zaman zaman sloganlar attı. Grup, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atarken izleyiciler tarafından da alkış aldı.





Cumhuriyet