Adalet tanrıçasını temsil eden ancak gözü yerine ağzı kapatılmış ve elindeki terazinin dengeleri değişmiş bir tablo ile basın mensuplarının karşısına çıkan Eminağaoğlu, “Türkiye’de adaletin ne duruma geldiğini adalet tanrıçasını resmeden bu tabloda tanrıçanın gözü açılmış doğrudan iktidara bakmaktadır. İktidar ne ifade etmekteyse adalet iktidarın gözüyle görmekte ve adaletin ağzı kapanmıştır. Bu nedenle yargının önüne ne konulduysa karar olarak o çıkmaktadır” dedi.
HSYK kararnamesinin “yargıdaki operasyon” olduğunu savunan Eminağaoğlu, “HSYK, 2010 yılındaki yasa değişikliği ile yapılandırıldıktan sonra 50 yıllık süreçte en kapsamlı atama kararnamesini çıkarmıştır” dedi. HSYK’nın son 2 yıl içerisinde yapmış olduğu işlemlerle yargıç ve savcıların yarıdan fazlasının görev yerinin değiştirildiğini iddia eden Eminağağlu, “Bu yargı üzerinde yapılmış en büyük baskıdır. Bu darbe uygulamalarıdır. Darbe uygulamalarının başka isimle sürdürülmesine hayır diyoruz. Yargıç ve cumhuriyet savcıları için coğrafi güvence isteyerek istek dışı atamaların yapılmasından vazgeçilmesi çağrısı yapıyoruz. HSYK varlık nedenini hatırlayarak yargı yoluna kapalı işlemlerle 12 Eylül darbe konseyi gibi hareket etmekten vazgeçmelidir. Üniformanın bulunup bulunmaması değil, anlayışların sorgulanması gerektiğini bir kez daha ifade ediyor, darbenin her türlüsüne nereden gelirse gelsin hayır diyoruz” diye konuştu.
Kendisine verilen disiplin cezası ile atamasının yapıldığını savunan Eminağaoğlu “Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin verdiği beraat kararında çok açıkça ifade edildiği gibi hakkımda hukuk dışı şekilde dinleme işlemleri yapılmış ve sonuçta takipsizlik kararı verilmiştir” dedi.
Eminağaoğlu, bedeli ne olursa olsun hukuk mücadelesine devam edeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Çankırı’ya atanmak hukuk mücadelesi için Anadolu’ya geçmek anlamını taşımaktadır. Bu iradeden asla taviz vermeden mücadele Anadolu'ya geçerek hukuk adına sonuna dek sürdürülecektir. Yargı üzerindeki her türlü baskıya artık son verilmelidir. Bütün meslektaşlarımız bu süreçte bedel ödemekten dolayı hiçbir şekilde pişmanlık yada üzüntü duymamaktadır. Ödenmesi gereken ne bedel varsa bu yolda olduğumuzu ve bu iradeyi sergilediğimizi belirtiyorum."
