Acil çağrı hizmeti veren Emniyet, 112 ambulans ve itfaiyenin en büyük sıkıntılarından biri asılsız ihbarlar. Bu türden şikâyetler ihbar sürecinde zaman israfına sebep olduğu kadar büyük iş yükünü de beraberinde getiriyor. Bu duruma çözüm bulmak isteyen emniyet, özellikle asılsız ihbarlarda başı çeken çocukları ailelerine şikâyet ediyor.

Ayrıca sahte ihbarcıları da mahkemeye veriyor. Sadece İstanbul'da polisin şikâyetiyle 1 yılda 3 asılsız ihbarcı hapis cezasına çarptırıldı.

Böylece emniyet müdürlüklerine gelen asılsız ihbarlar da rekor düzeyde azaldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne 2009 yılında gelen 2 milyon 650 bin çağrıdan 836 binini asılsız çağrılar oluştururken, 2010 yılında gelen asılsız ihbar sayısı 707 bine düştü. Geçtiğimiz yıl ise 3 milyon 760 bin çağrıdan 661 bini asılsız çıktı.

Emniyet yetkilileri, asılsız ihbar yaptıkları tespit edilen kişileri arayarak sahte şikâyetlerin, söz konusu gerçek bir ihbara müdahaleyi geciktirebileceği, belki de yüzlerce insanın hayatını tehlikeye attıklarını anlatıyor. Özellikle asılsız ihbarlarda başı çeken çocukların ailelerini arayan polis, çocuklarının Alo 155'i arayarak sahte şikâyet yaptığını bildiriyor. Polis, asılsız ihbarın niteliğine göre ihbarcıdan şikâyetçi de oluyor.

Son 1 yılda polisin davacı olduğu 3 asılsız ihbarcı 1 yıl hapis cezası aldı. Ayrıca mahkeme, masrafların da ihbarcılar tarafından ödenmesine hükmetti. Sabıkalılarla, polisle herhangi bir biçimde sorun yaşamış kişiler de asılsız ihbarda çocukları takip ediyor.

Alınan bilgilere göre merkeze gelen ihbarlar en fazla mayıs ayında toplanıyor. İhbarlar daha çok cuma, cumartesi ve pazar günleri yapılıyor.




Zaman