İzmir Karşıyaka’da 14 yaşından bu yana tekerlekli sandalyeye mahkum olarak yaşayan, Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü Derneği Üyesi 51 yaşındaki Süleyman Eryiğit, 12 Haziran 2011’de yapılan milletvekilliği genel seçimi öncesi İl Seçim Kurulu’na başvurarak, ’engelli’ olarak kaydını yaptırdı. Seçim günü oy kullanmak için gittiği Hasan Pınarçalı İlköğretim Okulu’nda sandığın 3’üncü katta olduğunu öğrendi. Yetkililere başvuran Eryiğit, sandık kurulunun aşağıya inerek oy kullanmasının sağlanmasını istedi. Ancak isteği reddedildi. Bunun üzerine Eryiğit oy kullanamadığını tutanakla belgeledi. Eryiğit bir engelli derneği olan Spina Bifida Derneği 2′nci Başkanı olan Av. Nurdan Anlı aracılığıyla yargıya başvurdu. Manevi tazminat davası İzmir 1’inci İdare Mahkemesi’nde, Sandık Kurulu Başkanı Ali Çapık’ın ‘görevi ihmal”le suçlandığı dava da Karşıyaka 3′üncü Sulh Ceza Mahkemesi’nde açıldı. Bu davalardan manevi tazminatla ilgili olan sonuçlandı. İzmir 1. İdare Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu’nun 5 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti. Siyasal yaşama katılım hakkının engellendiğini belirten Eryiğit, “Bu tüm engelliler adına kazanılmış örnek bir dava oldu” dedi.

‘SEÇME HAKKI ANAYASAL GÜVENCE ALTINDADIR’

Spina Bifida Derneği’nin ikinci başkanlığını yürüten Av. Nurdan Anlı ise dava sonucuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:“Ülkemizde yasal düzenlemeler hayata geçirilemediği için engelliler eğitim hakkı başta olmak üzere istihdam, sosyal yaşama katılım gibi her alanda hak ihlali yaşamaktadırlar. Siyasal yaşama katılım hakkı da bu alanlardan biridir. 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşının seçme hakkı Anayasal güvence altındadır. Seçim Kanunu da engellilerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınacağını düzenlemiştir. Türkiye, Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşmeyi 2008 yılında onaylamış bir devlettir ve seçimlerde sandıkların ve oy pusulası gibi materyallerin engelliler için erişilebilir ve anlaşılabilir olmasını sağlamak zorundadır. Yüksek Seçim Kurulu seçim öncesi engellilerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için genelge yayınladığı halde, her zamanki gibi yasal düzenleme yapılmış, ancak uygulamaya geçirilememiştir. Davamızda müvekkil baştan seçmen kütüğüne engelli olarak kaydedildiği halde sandık 3’üncü katta olduğu için oyunu kullanamamıştır. Yüksek Seçim Kurulu’na karşı açtığımız manevi tazminat davasında 5 bin lira manevi tazminata hükmedildi. Bu çağdaş karar engelli hakları açısından oldukça umut verici. Sandık Kurulu başkanı hakkında görevi kötüye kullanmaktan açılan ceza davası da devam ediyor. Engelli kişiler Türkiye’de yasal süreçlerin çok uzaması ve dava açmanın mali boyutları sebebiyle yargıya başvurmaktan çekinmekteler. Bu yargı kararı, hak arandığında sonuç alınabildiğini göstermesi bakımından da çok önemli.”