"Ergenekon sanıklarının adaylığı, davayı itibarsızlaştırma çabasıdır"
Anayasa profesörü Ergun Özbudun, tutuklu sanıkların milletvekilliğine aday gösterilmesini Ergenekon davasını 'itibarsızlaştırma çabası' olarak değerlendirdi.
Aynı zamanda siyasi partiler ve parlamento hukuku uzmanı olan Prof. Özbudun, sanıkların partilerce aday gösterilip seçtirilerek cezaevlerinden çıkarılma gayretinin modaya dönüşmeye başladığının altını çizdi. Özbudun, "Ergenekon, siyasi boyutları çok güçlü olan bir dava. CHP'nin de o şahısları aday göstermesi, o süreci itibarsızlaştırma çabasının bir belirtisi gibi görünüyor. Dava sonuçlandıktan sonra aday gösterilmeleri daha makbul olurdu. Mahkum olurlarsa milletvekili seçilme ehliyetleri kalmayacak, beraat ederlerse de tamamen aklanmış olacaklar. O zaman normal bir aday gibi gösterir, seçer, isterse genel başkan bile yapar.'' dedi.
Kamuoyu, listelerin belli olduğu 11 Nisan'dan beri Ergenekon davası sanıklarının CHP ve MHP'den aday gösterilmesini tartışıyor. Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın CHP'den, Balyoz davası sanığı Engin Alan'ın ise MHP'den aday yapılmasına tepkiler sürerken, parti teşkilatlarındaki memnuniyetsizlik de gün geçtikçe artıyor. Sanıkların milletvekili seçilmeleri halinde cezaevinden çıkıp çıkamayacakları konusunda farklı görüşler bulunurken, son kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi verecek.
Ergenekon sanıklarının adaylığını Zaman'a değerlendiren anayasa profesörü Ergun Özbudun, haklarında bir mahkumiyet olmadığı için Balbay, Haberal ve Alan'ın seçilmelerine bir engel olmadığını söyledi. Ancak seçilmeleri halinde otomatikman dokunulmazlık zırhına kavuşamayacaklarını kaydeden Özbudun, görüşünü şu gerekçelere dayandırıyor: "Çünkü Anayasa'nın dokunulmazlıkla ilgili maddesinde 2 istisna getiriliyor. Biri ağır cezalı suçüstü halleri, diğeri de soruşturmanın seçimden önce başlamış olması kaydıyla Anayasa'nın 14. maddesinin kapsadığı suçlar. Burada isnat edilen, anayasal düzene karşı bir suçtur. Ve bu da Anayasa'nın 14. maddesi kapsamına girer. Dolayısıyla dokunulmazlık, bu şahıslar için hemen geçerli olmayacaktır. Tutukluluk halinin devam edip etmemesine de davayı gören mahkeme karar verecektir. Mahkeme eğer tutukluluk sebepleri devam ediyor diyorsa, o kanaatte ise, delilleri karartma, kaçma gibi nedenler varsa o zaman da tutukluluk hali de devam edecek. Sebahat Tuncel'in tahliyesinde de 'Tutukluluk sebepleri artık mevcut değildir' kararıyla mahkeme tahliye etti. Yoksa Tuncel otomatik olarak dokunulmazlığa kavuşmadı.'' (Zaman)
Yorumlar
Trend Haberler
AYM, ARABULUCULUK KANUNU'NUN 18A/11 HÜKMÜNÜ İPTAL ETTİ
9. YARGI PAKETİ İÇİN ÖNERİLER
CMK beraat vekalet ücretlerini tahsil edemeyen avukatlar 'içtihat birliği' istedi
Prof. Dr. Ömer Çınar, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2023/17048 E. ve 2023/8966 K. sayılı kararı
KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU 110/2. MADDESİ KISMEN İPTAL EDİLDİ