Yazılı bir açıklama yapan bakanlık, kamuoyunda '3. Yargı Paketi' olarak bilinen 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın hazırlandığını hatırlattı. 

Açıklamada, 30 Ocak 2012 tarihi itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edilen tasarıda, rüşvet suçuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı belirtilerek, "Bilindiği üzere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş ve rüşvet suçu Türk Ceza Kanunu'nun 252'nci ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Tasarıda yer alan rüşvet suçuna ilişkin düzenlemeler ise yolsuzluk suçları ile daha etkin mücadele ve üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi bünyesindeki Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiye kararlarının karşılanması amacıyla yapılmaktadır. Yapılan düzenleme ile Türk Ceza Kanunu'nun 254'üncü maddesinde düzenlenen rüşvet suçunda etkin pişmanlık hükmü yeniden ele alınmaktadır. Bu düzenlemeye göre, rüşvet alan, rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisi ile anlaşmaya varan kişinin ve rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi için, durumun resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmeleri gerekmektedir." denildi. 

Etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin 254'üncü maddede yapılan değişikliğin amacının ise rüşvet suçunun varlığı halinde bu suçun ortaya çıkarılmasını kolaylaştırmak olduğunun vurgulandığı açıklamada, rüşvet suçunu işleyen ya da bu suça iştirak eden kişilerin söz konusu düzenleme gereğince ancak rüşvet eylemi resmi makamlarca öğrenilmeden önce yetkili makamların haberdar edilmesi ve rüşvet konusu menfaatin yetkili makamlara aynen teslim edilmesi durumunda bu hükümden faydalanabileceklerine dikkat çekildi. 

Yürürlükteki mevcut düzenlemede ise etkin pişmanlık hükümlerinin kişiler hakkında ceza soruşturması başlamadan önce itirafta bulunmaları durumunda söz konusu olabildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, "Tasarıda yapılan değişiklikle, etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için kanunen öngörülen zaman aralığı şüphelinin aleyhine olacak şekilde daha da daraltılmaktadır. Böylece söz konusu düzenleme ile rüşvet suçuna karışan kişiler, rüşvet olgusunu daha hızlı ortaya çıkarmaya zorlanmış olmaktadır. Kaldı ki etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin düzenleme ilk defa bu tasarı ile getirilen bir düzenleme değildir. Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun rüşvet suçunu düzenleyen 215'inci maddesinde de etkin pişmanlık hükmü yer almıştır. Aynı şekilde, Türk Ceza Kanunu'nun değişiklikten önceki halinde de söz konusu hüküm bulunmaktadır. Öte yandan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sisteminde bir kısım suçlar açısından da (örneğin yağma, hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, taksirli iflas ve karşılıksız yaralama suçlarını düzenleyen 168'inci maddesinde olduğu gibi) etkin pişmanlık hükümleri öngörülmüştür. Genel olarak etkin pişmanlık hükümlerinin ceza adalet sisteminde benimsenmesinin temel amaçlarından biri de karmaşık suç ilişkilerini ortaya çıkarmak ve bu tür suçlar ile mücadelede etkinliği sağlamaktır. Sonuç olarak, bir kısım görsel ve yazılı basında yer aldığı gibi, tasarıdaki düzenlemenin amacı, rüşvet suçuna af getirmek olmayıp, aksine yolsuzlukla mücadele kapsamında rüşvet ve benzeri suçlarla mücadelenin daha da etkin hale getirilmesidir." ifadeleri kullanıldı. 



(CİHAN)