Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili doğrusu aradan geçen zaman uzadıkça, umutlar bir miktar azalıyor, ama sonuna kadar bu süreci zorluyoruz. Mutabakatla yazabileceğimiz en çok maddeyi yazalım istiyoruz'' dedi.

Ergin, Hatay Birleşik Sanayici ve İşadamları Derneği (BİRSİAD) tarafından Antakya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) katkısıyla Ottoman Otel'de düzenlenen ''Mobilya Sektöründeki Yükseliş ve Yarınlarımız'' toplantısında yaptığı konuşmada, Hatay'ın mobilyada bir iddiası, geleceğe dönük bir kurgusu, beklentisi olacak ise bu tür toplantıların çalışmaların fazlasıyla yapılması gerektiğini kaydetti.

Toplantıda, sektör temsilcilerinin yeni anayasayla ilgili temennilerine değinen Ergin, şöyle devam etti:

''Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili doğrusu aradan geçen zaman uzadıkça, umutlar bir miktar azalıyor, ama sonuna kadar bu süreci zorluyoruz. Mutabakatla yazabileceğimiz en çok maddeyi yazalım istiyoruz. Temenni ediyoruz ki tamamını mutabakatla yazalım. Ama hiç olmazsa 110, 120 maddelik bir anayasa olacaksa bunun 60, 70, 80 maddesini 4 siyasi grubun mutabakatıyla yazalım. Mutabakat sağlayamadığımız konularda meclis aritmetiğinin de bir anlamı var. Mutabakatın olmadığı yerde meclis aritmetiği, referandum devreye girebilir. Artık bu ülke demokratik yöntemlerle parlamentosunda halkına sorarak bir anayasa yapabilmeli, bu ayıpla geleceğe yürümemeli diye çok güçlü bir kararlılık var.''

Yeni Çek Yasası

Çek yasasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ergin, bunun esnafın çokça şikayet ettiği bir konu olduğunu ifade etti.

Önceki çek yasasında psikolojik bir bariyer olduğu düşüncesinin bulunduğunu vurgulayan Ergin, ''Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir çek yasası yoktu, bir tek Türkiye'de vardı. İkincisi benim size 100 lira borcum var, ödeyemedim bu borca 100 lira alacaklı olarak devlet de katılıyordu, önceki çek yasasında böyleydi. Devletin alacaklı olması tamamen kaldırıldı. Çekte önemli olan şey kullanıcının ticari itibarıdır. Bunu sağlayacak şekilde çek keşide etme yasağı ve çek hesabı açma yasağı gibi iki ayrı müeyyide bir kısmı vardı daha önceden bunların etkin şekilde uygulanmaya başlandı. Hürriyeti bağlayıcı ceza kaldırıldı. Ama bütün bunlar yapılırken bir şey getirildi. Yeni getirilen düzenleme biraz geciktiği için siz sıkıntı yaşadınız. Ama ocak ayından itibaren uygulanmaya başlandı. Risk Standardizasyon Sistemi dediğimiz sistem devreye girdi. Hem esnafa hem üreticiye bu şekilde muhataplarının performansını, olumlu ve olumsuz sicillerini görme imkanı getirildi. Bu açıdan bu yasal değişiklikten sonra, karşılıksız çek oranında bir miktar artış oldu, bunu kabul ediyorum. Ama artan miktar protestolu senetteki artış miktarından çok fazla değil. Ayrıca artan miktar dönmeyen kredilerdeki artış oranından da çok fazla değil'' diye konuştu.

Sektör temsilcilerinin idari yargıda açılan davaların yatırımcıların önünü tıkayan ve onların şevkini kıran, yabancı yatırımcıların bu topraklara gelmesini engelleyen bir fonksiyon görmesiyle ilgili açıklamasına değinen Ergin, ''Geçen hafta Başbakanlıkta bu konuyu masaya yatıran geniş bir toplantı yaptık. Bu noktada kendi payımıza düşen bölümüyle ilgili çalışmaları yapıyorduk zaten. Ciddi bir farkındalık var ve işleri kolaylaştıracak, tek ofis tek pencere yöntemiyle yatırımcının, müteşebbisin bir noktaya müracaat etmesiyle bütün bürokratik işlemlerin oradan çözülmesi modeline dönük ciddi bir çalışma, kararlılık var. Ümit ediyorum, kısa ve orta vadede bu sorunlar en aza indirilsin'' dedi.

Antakya'da mobilya üretimi

Antakya'daki mobilya sektörünün yapısal sorunları olduğunu ifade eden Ergin, küçük aile işletmelerinden oluşan yaklaşık bin 550 civarında imalatçının bulunduğunu, ama bunların kurumsallaşmadığını söyledi.

Antakya'nın mobilyada oldukça eski bir mazisinin ve çok önemli kapasitesinin bulunduğunu vurgulayan Ergin, kentin Ortadoğu'nun Kuzey Afrika pazarlarına yakın olması nedeniyle İnegöl'den daha avantajlı olduğunu belirtti.

Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç de, toplantı kapsamında düzenlenen panelin,  ''Türkiye'de Üretilen Mobilyaların Dünya Ölçeğindeki Yeri'' konulu sunumunda, dünya mobilya sektörünün son 10 yılda hızlı bir gelişim gösterdiğini kaydetti.

Dünya mobilya üretiminin 2011 yılı rakamlarına göre yıllık 380 milyar dolara ulaştığını ifade eden Güleç, şöyle devam etti:

''Üretilen bu miktarın yüzde 47'lik kısmı yüksek gelir düzeyine sahip ülkelere ait ve bu oranın 2012 yılında da korunduğu gözlenmektedir. 2050 yılında dünya mobilya yıllık üretim miktarının 1 trilyon dolara ulaşması hedeflenmektedir. Özellikle son 5 yıl içerisinde Çin, Polonya, Vietnam ve Türkiye'deki yatırımların dikkat çekici oranda artması ve inovasyona yapılan yatırımlar neticesinde, yıllık orandaki mobilya üretimi rakamını arttırmaktadır. Son 10 yıldır sürekli gelişen sektörümüz dünya genelinde, mobilya üretiminde 16, ihracatta ise yüzde 21'inci konumdadır. Son 2 yıldır yüzde 20 büyüyen ihracatımızı ve aynı büyümenin bu yılda olacağını dikkate aldığımızda önümüzdeki 5 yıl içinde dünyada ilk 5 ihracatçı ülke içinde olacağımızı öngörüyoruz. Sektör olarak ana hedefimiz dünyada en fazla talep edilen, aranılan ve arzulanan Türk mobilya tarzını oluşturmaktır.''

Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof Dr. Yakup Bulut'un moderatörlüğünde, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın ''İnegöl'ün Mobilya Sektöründeki Yükselişin Hikayesi'', Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akıskalı ''Dünya Pazarında Türk Mobilyasının Bilinirliği'' konulu sunumlarının yer aldığı toplantıya, Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay BİRSİAD Başkanı Ali İşgören, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.



Kaynak: AA